Özgürlük – Yazı 4 Gizil Güçler: İçimizdeki Özgürlük Katilleri
1. - 2. - 3. yazıları okumanı öneririm sevgili okur.
https://www.bomba15.com/selim-kutlu-yazdi-dogumdan-yalnizliga-ozgurlugun-en-ilkel-haliyle-tanisma
https://www.bomba15.com/selim-kutlu-yazdi-mulkiyetin-bedeli-ozgurlugun-ekonomik-boyutu
Bu yazıda kantrol edilemediğinde özgürlüğümüzü kısıtlayan, içimizde tepinen içgüdü ve dürtüleri irdeleyeceğim. Umarım kendimizi bir nebze daha tanımamıza yardımcı olur. Tekrar “temet nosce” diyelim o zaman, İyi okumalar.
BENCİLLİK
Bencillik özünde kendini beğenmemekten kaynaklanır. Kendisini onaylamayan kişi, sürekli olarak benliği ile ilgili kaygı içindedir. Özgüven duygusundan yoksundur. Güven ve doyum duygularından yoksun olduğu için de devamlı kendi ile ilgilenmelidir. Bu da açgözlülüğün dayanağını oluşturur. Açgözlülük ise toplumun altını oyan, kişiler arası iletişimi ve dayanışmayı bitiren bir olgudur. Egosuna yenk düşüp kendini kaybeden nicelerini gördük maalesef.
SAYGINLIK VE GÜÇ
Saygınlık ve güç kısmen mülkiyet sahipliği ile, kısmen de rakabete konu alanlarda kişinin başarıya ulaşması sonucu elde ettiği kazanımlardır. Başkalarının hayranlığını kazanmak ve onlar üzerinde etkili olmak, mülk sahibi özgüvensiz birey benliğini destekler.
Malları ve toplumsal üstünlüğü az olanlarda, aile bireysel üstünlük kaynağıdır. Baba aile içinde baş rolü oynuyor ve bu rolü doğal hakkı olarak görüyor. Kendisine itaat eden karısı ve çocukları bulunmakta. Toplumsal ilişkilerde adamdan sayılmayabilir ama evde bir kral.
Bir gruba dahil olma gururu da saygınlık ve güç kazandırır. Bir millet, taraftar grubu veya siyasi partiye dahil olmak, kişisel olarak bir kimse olmasa da, diğer gruplara kıyasla üstün hissettiği için gurur kaynağıdır.
KORKU
Korktuğumuz çok şey var ama yönetenler tarafından özgürlüğümüzü kontrol altında tutmak için kullanılan birkaç argümanı paylaşacağım bu kısımda.
Ekonomik ve siyasal görünüm, eskisine oranlar çok daha karmaşık ve büyük. Göğüslemek durumunda olduğumuz tehtitlerin boyutları da büyüdü. Milyonlarca insanın içinde bulunduğu işsizlik sorunu, güvensizlik duygusunu arttırdı. İşsizlik korkusu dayanılması güç bir durum oluşturmaktadır. Bu yük insanların hayatlarını gölgelemekte ve sağlıklı kararlar almalarını engellemektedir. Değinmeden geçmeyeyim, işsizlikle beraber yaşlılık korkusu da artmıştır.
Bir diğeri ise savaş korkusu. İnsalık tarihi boyunca zorda kalan liderler hep savaş çıkarmış, mualif söylemler üretenleri vatan hainliği ile itham ederek susturmayı bilmiştir. 2 füze atıp savaş çıkartabiliyorlar. Tanıdık geldi mi? Bu korku çok geçekçi. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana savaşların yok etme potansiyeli, herkesi ama herkesi içine alacak seviyeye ulaştı.
Bütün bu üslup günlük yaşantımıza da yansıdı. İçinde kaybolduğumuz şehirler, dağ gibi yüksek binalar insan ölçeğinin çok üstünde, kişiyi ezen bir ortam oluşturdu. Bireyin korkusu ve önemsizlik hissi ile ilgili küçük bir tespitim daha var. Akranlarım Tom ve Jerry çizgi filmini hatırlar. Bu çizgi filmi sevmeyen de yoktur. Nedenini açıklayayım. Burada kendinden çok daha büyük bir kediyi haşat eden bir farenin hikayesi anlatılıyor. Çizgi filmde herkes kendini o farede buldu ve kediyi (dış dünyadan gelen baskı ve korku) pataklamasından keyif aldı. Aslına bakarsanız kedi doğası gereği yapması gerekeni yapıyor ama başına gelmeyen kalmıyordu. Kedi haklıydı :)
Hoşçakalın…