Sınava az günlerin kalması ile kaygının artması, hem öğrenciler hem de veliler için yaygın ve beklenen bir durumdur. Bu duygu bazen dikkati dağıtabilir ve motivasyonu düşürebilir; ancak kaygı doğru kullanıldığında, sizi harekete geçiren ve sınava hazırlayan güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Asıl sorun, “ya başarısız olursam?” korkusunun büyüyerek kontrolü ele geçirmesidir. Sınav başarısını sadece bilgi değil, bu kaygıyı yönetebilme becerisi de belirler. Bu yazıda, hem YKS hem LGS öğrencileri ve velilere, kaygıyla başa çıkmak için etkili yöntemler sunulmaktadır.

YKS Öğrencilerine: Kaygınızı Tanıyın, Onunla Barışın

Burdur Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası seçimlerinin galibi Gürhan Özveren oldu
Burdur Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası seçimlerinin galibi Gürhan Özveren oldu
İçeriği Görüntüle

Son bir ay kaldığında birçok öğrenci şunları hisseder:

“Zaman yetmiyor.” “Bu kadar çalışmam yeterli mi?” “Ya sınavda her şeyi unutursam?”

Bu düşünceler yalnızca size özgü değil. Kaygı, bilinmezlikten beslenir. Bu yüzden:

• Kaygınızı bastırmak yerine kabul edin. Sınava yaklaştıkça heyecanlanmanız normal. Kendinize bu süreçte anlayış göstermek, kaygınızı azaltır.

• Deneme sınavlarını sınav provası gibi görün. Bu, zihninizi sınav ortamına alıştırır ve gerçek gün geldiğinde rahat hissetmenizi sağlar.

• “Ya başarısız olursam?” demek yerine, “Bu düşünce ne kadar gerçekçi? Daha önce benzer durumlarda nasıl başa çıktım?” diye sorgulamak, kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.. Kaygılı düşüncelerle mücadele etmek yerine, olumlu olasılıkları da düşünmeye yer açın.

• Bedeni rahatlat, zihin de rahatlar. Günde birkaç kez derin nefes çalışmaları yapın, kısa yürüyüşler veya basit esneme egzersizleri bile kaygıyı düşürür.

• Sosyal medyada sınavla ilgili içeriklerden uzak durun. Başkalarının başarı hikâyeleri ya da programları sizi olumsuz etkileyebilir. Herkesin yolu farklıdır.

LGS Öğrencilerine: Kaygı Seni Yenemez

LGS’ye hazırlanan birçok öğrenci bu dönemde yoğun duygular yaşar. Heyecan, korku, bazen de kendine güvenememe duygusu. Şunu bilmelisin:

Sınavdan önce heyecanlanman kötü bir şey değil, bu senin sınava önem verdiğini gösterir. Ama o heyecan büyürse seni zorlayabilir. Bu yüzden:

• Duygularını bastırma, konuş. Anlamadığın bir konu olduğunda ya da korktuğunda bir yetişkine anlatmak kaygıyı hafifletir.

• “Kendini sürekli başkalarıyla kıyaslama; herkesin yolculuğu farklıdır ve sen kendi hızında ilerliyorsun.

• ”Sınav dışında da bir hayatın olduğunu unutma. Sevdiğin aktiviteleri tamamen bırakma. Gün içinde müzik, oyun ya da doğa yürüyüşü gibi şeylere de zaman ayır.

• Gece geç yatma. Uykusuzluk kaygıyı artırır, dikkati azaltır. Her gün aynı saatte uyuyup uyanmaya çalış.

• Kaygılıysan yalnız değilsin. Sınava giren hemen herkes bunu yaşar. Ama unutma, bu sadece bir sınav. Senin kim olduğunu belirlemiyor.

Velilere: Sakinliğiniz Çocuğunuzun İlacı

Veliler için bu süreç en az öğrenciler kadar stresli olabilir. Ancak bu stresin çocuklara geçmemesi gerekir. Çünkü çocukların kaygıyı nasıl yönettiğini, evdeki tutum doğrudan etkiler.

• Çocuğunuzun yanında sakin bir duruş sergileyin. Siz endişeli oldukça o da paniğe kapılır. Gerekirse kendi kaygınızı yönetmek için siz de bir uzmandan destek alın.

• Sürekli sınav konuşmaktan kaçının. Sınav, evin tek gündemi olursa çocuk nefes alamaz. Onunla sınav dışındaki konular üzerine de sohbet edin.

• “Ne olursa olsun senin yanındayız” cümlesini eksik etmeyin. Çocuklar bu süreçte en çok koşulsuz kabulü duymaya ihtiyaç duyar.

• Kıyaslamayın, kıymet verin. “Arkadaşın ne kadar soru çözmüş” demek yerine, “Senin çabanı görüyorum” demek çok daha kıymetlidir.

• Çocuğunuzun hislerini küçümsemeyin. “Bunda ne var, ben de zamanında girdim” demek yerine, “Zor bir süreç, birlikte aşabiliriz” diyerek destek olun.

Sınavlar gelip geçer ama bu süreçte edinilen farkındalık, duygu düzenleme becerisi ve destek hissi kalıcıdır. Kaygı düşman değildir; doğru yönetildiğinde sizi harekete geçiren bir güçtür. Unutmayın: Sınav sadece bir gün, ama hayat çok daha uzun bir yolculuk.