Burdur Ticaret Borsası ile Kemer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, şehrimizde kuraklığa karşı az su isteyen yem bitkilerinin yaygınlaştırılması amacıyla %100 Hibeli Ot Tipi Yem Şalgamı tohumu dağıttı. Vali Bilgihan’ın da katıldığı törende konuşan BTB Başkanı Gündüzalp, “Tarımın ve yaşamın sürdürülebilirliği için yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürü yaratacağız.” dedi.

Burdur Ticaret Borsası ile Kemer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün, Burdur’da kuraklığa karşı az su isteyen yem bitkilerinin yaygınlaştırılması amacıyla imzaladığı protokolün ardından %100 hibeli Ot Tipi Yem Şalgamı tohumlarının dağıtımı, Vali Tülay Baydar Bilgihan’ın katılımıyla Kemer İlçesi’nde düzenlenen törende gerçekleşti. Kemerli üreticilere tohumlarını dağıtan Vali Bilgihan, “Burdur’da su sorunu ve iklim değişikliği yaşıyoruz. Bütün bu yaşadığımız olumsuzlukların azaltılması için yapılan önemli bir çalışmanın içerisindeyiz, emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.

Tarımsal üretimin ve gıda arz güvenliğinin sürdürülebilirliği, yem bitkisi üretiminde kuraklığa karşı yeni bir üretim kültürü oluşturma ve planlı üretim modelinin yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla Burdur Ticaret Borsası’nın Akören Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla kurduğu Araştırma Tarlası’nda denemeleri yapılan Ot Tipi Yem Şalgamı’ndan alınan tohumlar, Kemerli üreticileri %100 hibe olarak dağıtıldı. Tohum dağıtım törenine Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Kemer Kaymakamı İbrahim Cesur, İl Emniyet Müdürü Ahmet Kurt,  İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Balcı, Tarım ve Orman İl Müdürü Eyüp Adıgüzel, Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Çakır, Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Boz, Genel Sekreter Naile Küçükkepeci Ergün ve üreticiler katıldılar.

Araştırma Tarlamızın tohumlarını dağıtıyoruz

Tohum dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, projenin başlangıç sürecini anlatan BTB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, “Burdur Ticaret Borsası olarak, Akören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyemiz Niyazi Boz’un katkılarıyla kurduğumuz Araştırma Tarlasında, ot tipi yem şalgamının deneme ekimi gerçekleştirdik. Aldığımız ürünün protein ve enerji analizleri yüksek seviyede gelince, hayvan yemi olarak da denemelerini yaptık. Az su isteyen ve yaşadığımız iklim problemlerine karşı alternatif olacağına inandığımız yem şalgamının önce Kemer İlçemizde sonrasında ise şehrimizde yaygınlaştırılması amacıyla Kemer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzle birlikte eğitimler düzenleyerek talep topladık. Karşılıklı imzaladığımız protokolle bu yıl 40 üreticimize, Araştırma Tarlamızdan aldığımız ürünlerin tohumlarını %100 hibeli olarak dağıtıyoruz. Ayrıca Dağıttığımız yem şalgamı tohumları, Tarım ve Orman Bakanlığının başlattığı Tarımsal Üretimin Planlanması çalışmasında yer alan yem bitkilerindendir. Önümüzdeki yıllarda projemizi, yeni yem bitkileri ve şehrimize katma değer sağlayacak ürünlerle il geneline taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

Sürdürülebilir tarım için yeni projeler üreteceğiz

Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğini, yaşamın sürdürülebilirliği olarak gördüklerini, çalışmalarına da bu perspektifle yön verdiklerini vurgulayıp, “Burdur Ticaret Borsası olarak, Akören Köyümüzde daha önce denemelerini yaparak olumlu sonuçlar aldığımız, Kemer ilçemizde üreticilerimize verdiğimiz eğitimlerle yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz Yem Şalgamı’nın tohumlarını dağıtarak, bir yandan kuraklıkla mücadele ederken diğer yandan da tarım ve hayvancılığımıza devam etmek zorunda olduğumuz Burdur’umuzda yeni bir tarımsal üretim kültürü ve standardı yaratma çabasındayız. Bu projemizi havasıyla, suyuyla, toprağıyla bereketli ilçemiz, bilinçli üreticileriyle farkını ortaya koyan Kemer’de gerçekleştirmekten onur duyuyoruz. Kemer’in tüm ilçelerimize örnek olacağından, hep birlikte yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürü yaratacağımızdan şüphemiz yok. Çalışmalarımıza yem şalgamı ile sınırlı kalmayıp yeni araştırma tarlaları kurarak gerek yeni yem bitkilerinin denemelerini, gerekse yerli tohum çalışmalarını yine hep birlikte sürdüreceğiz. Hayvancılıkta et ve süt verimini artırmak için yeni projelere imza atacağız.” Sözleriyle, proje sürecini ve amaçlarını paylaştı.

En verimli tarım arazilerimizde yem bitkisi yetiştiriyoruz

Türkiye'nin iklim değişiminden en çok etkilenen ülkelerden birisi olduğunu vurgulayıp, suyun daha verimli kullanılabilmesi için hayvan yemi olarak kullanılan ve çok su isteyen silajlık mısır yerine daha az su isteyen yem bitkilerine yönelmek gerektiğini belirten Gündüzalp, “Yaz döneminde yaşadığımız kuraklığa hepimiz şahit olduk, bazı köylerimizde mecburen barajlar tarımsal sulamaya kapatıldı, en az 15 köyümüzde içme suyu problemleri yaşandı. Bugün ülkemizin ve şehrimizin dört bir yanında su problemlerinin gündeme geldiği bir dönemdeyiz. Özellikle Burdur gibi su fakiri şehirlerde tropikal bir bitki olan Mısır’ın üretimini azaltmaktan başka çaremiz yok. En verimli tarım arazilerimizin büyük bir kısmını yem bitkileri için kullanıyoruz. Bugün şehrimizde yem bitkileri üretiminin %83’lük kısmını mısır ve yonca oluşturuyor. Mısır ve yoncanın dışında az miktarda da olsa yulaf, arpa, tritikale, çavdar, fiğ, korunga, buğday, bezelye, italyan çimi, hayvan pancarı, yem şalgamı sorkun, çayır otu ve burçak gibi ürünlerin de ekimi yapılmaktadır.” dedi.

Yem bitkisi ekim alanımız 40 yılda %640 arttı

Konuşmasında, Burdur'daki yem bitkileri üretimiyle ilgili verilerini de paylaşan Başkan Gündüzalp, “Buğday ve Çeltikten sonra dünyada en fazla tarımı yapılan tahıl olan Mısır, Burdur’daki tarımsal üretimin açık ara ilk sırasında yer alıyor. Burdur’da su sorununun başlıca sebepleri arasında gösterilen yem bitkilerinin üretim verilerini incelediğimizde, 40 yılda yem bitkileri için kullandığımız tarımsal arazi oranı ortalama %640 artmış durumda. 1983’te 54 Bin 670 Dekar arazide yem bitkisi üretilirken, 2019’da en yüksek üretim alanına ulaşarak 389 Bin 106 Dekar, 2023’te ise 343 Bin 216 Dekar’da yem bitkisi üretilmiştir. Yem bitkisi üretiminin de ortalama %70’lik bölümünü mısır, %13’lük kısmını yonca oluşturuyor. Silajlık Mısır 2013’te 284 Bin Ton üretilirken, 2020’ye gelindiğinde 588 Bin Ton’a çıkmış durumda. 2023’te ise Silajlık Mısır üretimi 521 Bin 619 Ton yapılmış. Ayrıca ilimizde yem bitkisi olarak 2023’te 133 Bin Ton Yonca hasadı yapılmış. Mısır ve yonca’nın dışında kalan yem bitkilerinin toplam hasadı, 137 bin ton ortalamasındadır.” dedi.” dedi. 

Yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürüne ihtiyacımız var

Yaşamın ve tarımın sürdürülebilirliği için yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürüne ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Gündüzalp, “Silajlık mısır ve yoncaya göre daha az su isteyen, protein ve enerji bakımından yüksek verimli olan Yem Şalgamı, hayvanlarımıza yeşil ve kuru ot ile silaj olarak tükettirilebilen, sonbaharda ekilip erken biçilebildiği için 2. Ürün yetiştirme imkanı tanıyan, üreticimizin kendi kullanımında da satışında da karlılığı yüksek bir bitkidir. Yem bitkisi alternatiflerimizi güçlendirip silajlık mısır ekimini azaltmazsak, su problemimiz büyüyecek ve yakın zamanda başka mahsullerin ekiminde sorunlar yaşamamız kaçınılmaz hale gelecek. O yüzden Yem Şalgamı gibi az su isteyen bitkilere yönelmemiz, sürdürülebilir bir yaşam ve üretim için zorunluluktur. Büyükbaş hayvan varlığımızı sabit tutup mevcut hayvanlarımızın et ve süt verimini artırmalıyız. Aynı zamanda da Teke Yöresi’nin adına yakışır şekilde küçükbaş hayvancılığa yeniden yönelmeliyiz. Bu yalnızca şehrimiz için değil, ülkemiz için bir zorunluluktur. Türk Hayvancılığının sığır sayısını artırmak ve hayvan ithal etmek yerine, et ve süt kalitesi ile verimini artıracak yem ve ıslah çalışmalarını ciddi bir disiplinle yapmaktan başka çaresi yoktur. Bu konuda hepimize sorumluluk düşmektedir. Hayvancılığımızda oluşturacağımız düzen, bitkisel üretimimizi de rahatlatacaktır. Bitkisel üretimimiz rahatlayınca Mısır için terk ettiğimiz tarım arazilerimizde ürün çeşitliliğimiz yeniden artacaktır.” dedi.

. Vali Bilgihan’ın da katıldığı törende konuşan BTB Başkanı Gündüzalp, “Tarımın ve yaşamın sürdürülebilirliği için yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürü yaratacağız.” dedi.

Burdur Ticaret Borsası ile Kemer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün, Burdur’da kuraklığa karşı az su isteyen yem bitkilerinin yaygınlaştırılması amacıyla imzaladığı protokolün ardından %100 hibeli Ot Tipi Yem Şalgamı tohumlarının dağıtımı, Vali Tülay Baydar Bilgihan’ın katılımıyla Kemer İlçesi’nde düzenlenen törende gerçekleşti. Kemerli üreticilere tohumlarını dağıtan Vali Bilgihan, “Burdur’da su sorunu ve iklim değişikliği yaşıyoruz. Bütün bu yaşadığımız olumsuzlukların azaltılması için yapılan önemli bir çalışmanın içerisindeyiz, emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.

Tarımsal üretimin ve gıda arz güvenliğinin sürdürülebilirliği, yem bitkisi üretiminde kuraklığa karşı yeni bir üretim kültürü oluşturma ve planlı üretim modelinin yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla Burdur Ticaret Borsası’nın Akören Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla kurduğu Araştırma Tarlası’nda denemeleri yapılan Ot Tipi Yem Şalgamı’ndan alınan tohumlar, Kemerli üreticileri %100 hibe olarak dağıtıldı. Tohum dağıtım törenine Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Kemer Kaymakamı İbrahim Cesur, İl Emniyet Müdürü Ahmet Kurt,  İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Balcı, Tarım ve Orman İl Müdürü Eyüp Adıgüzel, Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Çakır, Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Boz, Genel Sekreter Naile Küçükkepeci Ergün ve üreticiler katıldılar.

Araştırma Tarlamızın tohumlarını dağıtıyoruz

Tohum dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, projenin başlangıç sürecini anlatan BTB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, “Burdur Ticaret Borsası olarak, Akören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyemiz Niyazi Boz’un katkılarıyla kurduğumuz Araştırma Tarlasında, ot tipi yem şalgamının deneme ekimi gerçekleştirdik. Aldığımız ürünün protein ve enerji analizleri yüksek seviyede gelince, hayvan yemi olarak da denemelerini yaptık. Az su isteyen ve yaşadığımız iklim problemlerine karşı alternatif olacağına inandığımız yem şalgamının önce Kemer İlçemizde sonrasında ise şehrimizde yaygınlaştırılması amacıyla Kemer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzle birlikte eğitimler düzenleyerek talep topladık. Karşılıklı imzaladığımız protokolle bu yıl 40 üreticimize, Araştırma Tarlamızdan aldığımız ürünlerin tohumlarını %100 hibeli olarak dağıtıyoruz. Ayrıca Dağıttığımız yem şalgamı tohumları, Tarım ve Orman Bakanlığının başlattığı Tarımsal Üretimin Planlanması çalışmasında yer alan yem bitkilerindendir. Önümüzdeki yıllarda projemizi, yeni yem bitkileri ve şehrimize katma değer sağlayacak ürünlerle il geneline taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

Sürdürülebilir tarım için yeni projeler üreteceğiz

Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğini, yaşamın sürdürülebilirliği olarak gördüklerini, çalışmalarına da bu perspektifle yön verdiklerini vurgulayıp, “Burdur Ticaret Borsası olarak, Akören Köyümüzde daha önce denemelerini yaparak olumlu sonuçlar aldığımız, Kemer ilçemizde üreticilerimize verdiğimiz eğitimlerle yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz Yem Şalgamı’nın tohumlarını dağıtarak, bir yandan kuraklıkla mücadele ederken diğer yandan da tarım ve hayvancılığımıza devam etmek zorunda olduğumuz Burdur’umuzda yeni bir tarımsal üretim kültürü ve standardı yaratma çabasındayız. Bu projemizi havasıyla, suyuyla, toprağıyla bereketli ilçemiz, bilinçli üreticileriyle farkını ortaya koyan Kemer’de gerçekleştirmekten onur duyuyoruz. Kemer’in tüm ilçelerimize örnek olacağından, hep birlikte yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürü yaratacağımızdan şüphemiz yok. Çalışmalarımıza yem şalgamı ile sınırlı kalmayıp yeni araştırma tarlaları kurarak gerek yeni yem bitkilerinin denemelerini, gerekse yerli tohum çalışmalarını yine hep birlikte sürdüreceğiz. Hayvancılıkta et ve süt verimini artırmak için yeni projelere imza atacağız.” Sözleriyle, proje sürecini ve amaçlarını paylaştı.

En verimli tarım arazilerimizde yem bitkisi yetiştiriyoruz

Türkiye'nin iklim değişiminden en çok etkilenen ülkelerden birisi olduğunu vurgulayıp, suyun daha verimli kullanılabilmesi için hayvan yemi olarak kullanılan ve çok su isteyen silajlık mısır yerine daha az su isteyen yem bitkilerine yönelmek gerektiğini belirten Gündüzalp, “Yaz döneminde yaşadığımız kuraklığa hepimiz şahit olduk, bazı köylerimizde mecburen barajlar tarımsal sulamaya kapatıldı, en az 15 köyümüzde içme suyu problemleri yaşandı. Bugün ülkemizin ve şehrimizin dört bir yanında su problemlerinin gündeme geldiği bir dönemdeyiz. Özellikle Burdur gibi su fakiri şehirlerde tropikal bir bitki olan Mısır’ın üretimini azaltmaktan başka çaremiz yok. En verimli tarım arazilerimizin büyük bir kısmını yem bitkileri için kullanıyoruz. Bugün şehrimizde yem bitkileri üretiminin %83’lük kısmını mısır ve yonca oluşturuyor. Mısır ve yoncanın dışında az miktarda da olsa yulaf, arpa, tritikale, çavdar, fiğ, korunga, buğday, bezelye, italyan çimi, hayvan pancarı, yem şalgamı sorkun, çayır otu ve burçak gibi ürünlerin de ekimi yapılmaktadır.” dedi.

Yem bitkisi ekim alanımız 40 yılda %640 arttı

Konuşmasında, Burdur'daki yem bitkileri üretimiyle ilgili verilerini de paylaşan Başkan Gündüzalp, “Buğday ve Çeltikten sonra dünyada en fazla tarımı yapılan tahıl olan Mısır, Burdur’daki tarımsal üretimin açık ara ilk sırasında yer alıyor. Burdur’da su sorununun başlıca sebepleri arasında gösterilen yem bitkilerinin üretim verilerini incelediğimizde, 40 yılda yem bitkileri için kullandığımız tarımsal arazi oranı ortalama %640 artmış durumda. 1983’te 54 Bin 670 Dekar arazide yem bitkisi üretilirken, 2019’da en yüksek üretim alanına ulaşarak 389 Bin 106 Dekar, 2023’te ise 343 Bin 216 Dekar’da yem bitkisi üretilmiştir. Yem bitkisi üretiminin de ortalama %70’lik bölümünü mısır, %13’lük kısmını yonca oluşturuyor. Silajlık Mısır 2013’te 284 Bin Ton üretilirken, 2020’ye gelindiğinde 588 Bin Ton’a çıkmış durumda. 2023’te ise Silajlık Mısır üretimi 521 Bin 619 Ton yapılmış. Ayrıca ilimizde yem bitkisi olarak 2023’te 133 Bin Ton Yonca hasadı yapılmış. Mısır ve yonca’nın dışında kalan yem bitkilerinin toplam hasadı, 137 bin ton ortalamasındadır.” dedi.” dedi. 

Yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürüne ihtiyacımız var

Yaşamın ve tarımın sürdürülebilirliği için yem bitkilerinde yeni bir üretim kültürüne ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Gündüzalp, “Silajlık mısır ve yoncaya göre daha az su isteyen, protein ve enerji bakımından yüksek verimli olan Yem Şalgamı, hayvanlarımıza yeşil ve kuru ot ile silaj olarak tükettirilebilen, sonbaharda ekilip erken biçilebildiği için 2. Ürün yetiştirme imkanı tanıyan, üreticimizin kendi kullanımında da satışında da karlılığı yüksek bir bitkidir. Yem bitkisi alternatiflerimizi güçlendirip silajlık mısır ekimini azaltmazsak, su problemimiz büyüyecek ve yakın zamanda başka mahsullerin ekiminde sorunlar yaşamamız kaçınılmaz hale gelecek. O yüzden Yem Şalgamı gibi az su isteyen bitkilere yönelmemiz, sürdürülebilir bir yaşam ve üretim için zorunluluktur. Büyükbaş hayvan varlığımızı sabit tutup mevcut hayvanlarımızın et ve süt verimini artırmalıyız. Aynı zamanda da Teke Yöresi’nin adına yakışır şekilde küçükbaş hayvancılığa yeniden yönelmeliyiz. Bu yalnızca şehrimiz için değil, ülkemiz için bir zorunluluktur. Türk Hayvancılığının sığır sayısını artırmak ve hayvan ithal etmek yerine, et ve süt kalitesi ile verimini artıracak yem ve ıslah çalışmalarını ciddi bir disiplinle yapmaktan başka çaresi yoktur. Bu konuda hepimize sorumluluk düşmektedir. Hayvancılığımızda oluşturacağımız düzen, bitkisel üretimimizi de rahatlatacaktır. Bitkisel üretimimiz rahatlayınca Mısır için terk ettiğimiz tarım arazilerimizde ürün çeşitliliğimiz yeniden artacaktır.” dedi.