Isparta’da 52 yıldır fotoğrafçılık yapan adam, doğduğu kasabanın neredeyse tüm sakinlerinin fotoğraflarını çekip arşivledi. Elinden düşürmediği fotoğraf makinesiyle hayatını mesleğine adayan fotoğrafçı, yaklaşık 7 bin nüfuslu kasabada bebeklikten yetişkinliğe uzanan on binlerce kareyi biriktirdi. Arşivinde bir kişinin 1 yaşından 50 yaşına kadar çekilmiş tüm fotoğraflarının bulunduğunu söyleyen adam, şimdi bir fotoğraf makinesi müzesi kurmaya hazırlanıyor.
Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Senir kasabasında doğan 63 yaşındaki Ali Adıgüzel, 52 yıldır Isparta’da bulunan aynı fotoğrafhanede mesleğini sürdürüyor. Çocuk yaşta başladığı fotoğrafçılığı yaşam biçimine dönüştüren Adıgüzel, kasabanın hemen her bireyinin fotoğrafını çekerek yıllar içinde eşsiz bir arşiv oluşturdu. Yaklaşık 7 bin nüfuslu kasabada, bebeklikten yetişkinliğe kadar uzanan on binlerce kareyi biriktiren Adıgüzel’in arşivinde, bir kişinin 1 yaşından 50 yaşına kadar çekilmiş tüm fotoğrafları bulunabiliyor. Yarım asırlık meslek hayatı boyunca yalnızca kasabasının değil, Yeşilçam döneminin ünlü isimlerinin de fotoğraflarını çeken Adıgüzel, bu kareleri yıllardır dükkânında özenle saklıyor.
Hayatını objektifine adadı
Keçiborlu ilçesine bağlı Senir kasabasında dünyaya gelen 63 yaşındaki Ali Adıgüzel, "52 yıldır bu fotoğrafhanede geçen bir yaşam hikâyem var. Burası artık gönlümün müzesi haline geldi. Her derdime çare olan iş yerimdeyim. Bu işi yapmazsam yaşayamam. İnsan sadece eşiyle değil, işiyle de evleniyormuş. Allah boynumdan fotoğraf makinemi düşürmesin. Bu dükkanda bazen gülüyorum, bazen de ağlıyorum" dedi.
Yeşilçam tutkusundan sanat dünyasına uzanan dostluklar
Çocukluğundan beri Yeşilçam hayranı olduğunu söyleyen Adıgüzel, "O zamanlar Mahmut Tuncer’in bir şarkısı çok meşhurdu ve her yerde o çalardı. Dinlerken duygulanırdım. Gün geldi, Mahmut abimle tanışmak nasip oldu. Şimdi kendisiyle kardeş gibiyiz, sürekli görüşür, muhabbet ederiz. Onun sayesinde sanat dünyasından birçok insanla tanıştım. Ayrıca her yılım İzmir Fuarı’nda geçerdi, birçok ünlüyle de orada tanıştım" ifadelerini kullanarak tanıştığı her ünlünün fotoğrafını çekip arşivlediğini de belirtti.
Yarım asırlık arşivde kasabanın hafızası onun karesinde saklı
Kasabasındaki hemen hemen her bireyin fotoğrafının kendisinde bulunduğunu belirten Adıgüzel, "Kasabamda fotoğrafı olmayan kimse yoktur. Birisi gelse ve ‘Babamın 1 yaşından 50 yaşına kadar olan fotoğraflarını önüme koy’ dese, hepsini dizerim. Öyle bir arşivim var. Ailelerin özel günlerinde gelip benden bu fotoğrafları alıp sevdiklerine sürpriz yapabiliyorlar" dedi.
Hayali kasabasına bir fotoğraf makinesi müzesi kazandırmak
Bir fotoğraf makinesi müzesi açmayı planladığını da belirten Adıgüzel, "Önceleri bir sergi açmayı düşünüyordum fakat elimde o kadar çok fotoğraf var ki, hepsi sığmaz. Bu yüzden ilerleyen dönemde kendi kasabama bir fotoğraf makinesi müzesi açmayı düşünüyorum" diye konuştu.
"Fotoğrafçılık benim nefesim, hayatımın anlamı"
"Allah’ım, bu fotoğraf makinesini boynumdan düşürmesin" diyen Adıgüzel, "Bu işi yapmazsam yaşayamam. Burada sadece fotoğrafçılık yapmıyorum; burası benim dünyam. Dükkân biraz dağınık ama bu normal, çünkü sürekli arşiv taraması yapıyorum. Gece yatağa yattığımda bile aklıma bir fotoğraf geliyor, ‘Bunu paylaşmalıyım, köylülerime ulaştırmalıyım’ diyorum. Beni burası avutuyor. İnşallah son nefesime kadar da burada olurum" ifadelerini kullandı.
Mesleğine olan bağlılığıyla tanınan Adıgüzel, şimdi yıllar içinde biriktirdiği makineleri ve fotoğrafları sergilemek için bir fotoğraf makinesi müzesi kurma hazırlığında.