Burdur Genç İHH Üniversite Başkanı Enes Emiroğlu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Emiroğlu, dünyanın birçok bölgesinde devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekerek uluslararası kamuoyunu sorumluluk almaya çağırdı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Hatırlatıldı
Emiroğlu, II. Dünya Savaşı’nın karanlığından sonra 10 Aralık 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bugün hâlâ görmezden gelinen acılar karşısında ortak bir duruş çağrısı olduğuna dikkat çekti.
“İnsan onuruna yönelen her saldırı, coğrafyası ne olursa olsun hepimizi ilgilendirir” ifadelerini kullandı.
Filistin’de Sistematik Hak İhlalleri
Açıklamada, Filistin’de 1948’den bu yana süren sistematik baskı politikalarına vurgu yapıldı. Bağımsız raporlara göre binlerce Filistinlinin katledildiği, yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığı ve 6 milyondan fazla Filistinlinin mülteci durumunda olduğu hatırlatıldı.
Emiroğlu, 7 Ekim 2023’ten bu yana 20 bini aşkın çocuk olmak üzere toplam kayıpların 76 bini geçtiğini söyleyerek, “Filistin’de yaşananlar insan hakları kavramının sınandığı en çıplak alanlardan biridir” dedi.
Sudan’da Derinleşen İnsani Kriz
Sudan’da 2023’ten beri süren çatışmaların siviller üzerinde ağır bir bedel oluşturduğunu belirten Emiroğlu, ülkenin yarısını oluşturan 25 milyon insanın insani yardıma muhtaç hale geldiğini ifade etti.
“12 milyondan fazla Sudanlı yerinden edilmiş, evlerini, şehirlerini ve geleceklerini kaybetmiştir. Bu tablo Afrika’nın unutulmuş yaralarından biridir.” dedi.
Doğu Türkistan’da Etnik ve Kültürel Baskı
Doğu Türkistan’da 1949’dan bu yana süren baskı politikalarına dikkat çekilen açıklamada, milyonlarca Uygur’un kimliklerine, inançlarına ve kültürlerine bağlı oluşlarının suç sayıldığı ifade edildi. “En az 3 milyon insan özürlüğünden yoksun bırakılmıştır.” denildi.
Diğer Coğrafyalarda Süren Acılar
Açıklamada Arakan’dan Yemen’e, Keşmir’den Kongo’ya kadar dünyanın pek çok bölgesinde devam eden ağır hak ihlallerinin görmezden gelindiği belirtildi.
“Modern dünyanın mağrur dilleri insan haklarından söz ederken, güç dengeleri mazlumları sessizliğe mahkûm ediyor.” ifadelerine yer verildi.
“Susmak Zulmü Normalleştirmektir”
Emiroğlu, insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmanın zulmü meşrulaştırmak anlamına geldiğini belirterek:
-
“Bu tablo karşısında susmak, zulmü normalleştirmektir.”
-
“Tarafsızlık, zalimin yanında saf tutmaktır.”
dedi.
“10 Aralık Vicdanları Harekete Geçirme Günüdür”
Emiroğlu, 10 Aralık’ın sadece bir kutlama günü değil, insanlığın vicdanını harekete geçirme günü olduğunu vurguladı:
“Nerede yaşanırsa yaşansın insan haklarının çiğnenmesine karşı durmak ahlaki ve insani bir sorumluluktur. Çocukların, sivillerin, halkların yaşam hakkını yok sayan politikalara karşı durmaya devam edeceğiz.”
“Zulmün Değil Adaletin Günü Olsun”
Açıklama şu ifadelerle sona erdi:
“Zulmün değil adaletin, sessizliğin değil onurlu duruşun günü olsun. İnsanlığın karanlığın içinde ışığı yeniden bulacağı günler için ses vermek, bugün her zamankinden daha büyük bir görevdir.”
