İstasyon Parkta düzenlenen kahvaltıya Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz
Başkan Yardımcıları Hülya Eraslan, Mustafa Bozkurt, Muharip Gaziler Derneği Başkanı
Hasan Okyar, şehit aileleri ve gaziler katıldı.
Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Okyar “19 Eylül 1921 yılında Mustafa Kemal
Atatürk’e TBMM tarafından Gazilik ve Mareşallik unvanının verilişinin 104. Yıl
dönümü olan gaziler günü dolayısıyla bizlere maddi ve manevi desteklerini
esirgemeyen, bizleri bir araya getirerek bu kahvaltıyı düzenleyen Belediye Başkanımız
Ali Orkun Ercengiz’e ve Kültür İşler Müdürü Kemal Dönmez’e ve emeği geçen herkese
teşekkür ederim. Belediye kurulan Şehit aileleri ve gaziler kurdurduğu için şahsım ve
gaziler derneği adına teşekkür ederim.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz “Neden 19 Eylül’ü biz 104 yıldır kutlarız,
aslında burasından başlamak lazım. Bu coğrafya, bu topraklar maalesef hep kanla
sulandı. Bu toprakları korumak için biz 1000 yılı aşkın bir süredir kan verip, can verip
gaziler gazileri çoğalan ve bu toprakları savunmak için çoluğundan çocuğundan bir an
bile gözünü kırpmadan cepheye koşan ataların torunlarıyız. Ve biz, 1900’lü yılların
başında tüm emperyal güçlerin Anadolu topraklarına gözünü diktiği, haritalar üzerinde
paylaştığı ve artık Türk ırkının, Türk milletinin bu topraklarda bir daha yaşama şansının
olmadığı bir paylaşımla operasyonların başladığı, büyük savaşların başladığı bir yüzyılla
tanıştık. Tabii Yüce Allah bize öyle bir şans vermiş ki; sadece döneminin değil,
yüzyıllar geçse de o günün şartlarında bile yoktan var eden ve bu toprakları bize vatan
yapmak için bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu topraklarında yaşayan insanları
örgütleyip bu topraklara müdahale edenlere, bu topraklara operasyon yapanlara karşı
mücadele eden bir liderin torunlarıyız. Ve biz, 19 Eylül 1921… Henüz Cumhuriyet ilan
edilmemişken, henüz cephede savaşlar devam edilirken bir cepheden bir cepheye koşan
Gazi Mustafa Kemal’in –çünkü o günkü adıyla hitap etmek lazım– bizlere bu toprakları
vatan yapabilmek için her bir köşede, neredeyse 8 metreye düşmüş o siperlerde savaşan
atalarımızla beraber o gün bir şarapnel parçasıyla Conkbayırı’nda yaralanmasının
neticesinde 156 yıl sonra “Gazi”lik unvanını aldığı gündür. Aynı zamanda, savaşlar
kazanan bir komutan olarak Mareşallik rütbesine de layık gören Meclis-i Mebusan’ın,
yani bugünkü Büyük Millet Meclisi’nin onu onurlandırdığı bir unvanla biz 104 yıldır
bugünü kutluyoruz. Tabii biz 104 yıldır bugünü kutluyoruz ama üzerinden 100 yılı aşkın
bir zaman geçmiş olsa da Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde olan talep, Türkiye
Cumhuriyeti toprakları üzerinde olan arzu, istek o günden bugüne hiç bitmedi. Bu
topraklara hâlâ göz diken, bu toprakları almak için mücadele eden ve bu topraklarda
kardeşi kardeşe kırdıran bir emperyal güçler topluluğuyla bizim mücadelemiz devam
etmekte. Biliyorsunuz, çok yakın zamanda burada arkadaşlarımız, ağabeylerimiz var,
onlar gazi oldular. Ama birçok arkadaşımızı, büyüğümüzü, kardeşimizi de maalesef iç
güvenlik ve sınır ötesi harekâtlarda yitirdik. 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiğimiz bir
terör örgütü var. Bu terör örgütünün adı değişir, biri biter, yenisi başlar. Bir başkası
gelir, başkası gider ama bu örgütler hiçbir zaman ortadan kalkmaz, uyumaz,
faaliyetinden vazgeçmez. Ta ki ne zamana kadar? Biz birliğimizi, beraberliğimizi,
gücümüzü; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her birine eşit yurttaşlık ilkesinde bir
araya getirdiğimiz sürece bunların örgütsel faaliyetlerinin hiçbir anlamı olmaz ve
başarılı olamazlar. Biz, tüm terör örgütlerine –eline silah almış ya da almamış– Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarının canına, malına, adaletine, özgürlüğüne kasteden her türlü
yapıya karşıyız. Bizim asıl amacımız, asıl hedefimiz; 1000 yılların başında girdiğimiz bu
topraklardan bir daha çıkmamak üzere bizden sonraki nesillere de bu toprakları en
güvenli, en yaşanabilir, en huzurlu şekilde bırakmaktır. Bizim asli görevimiz budur.
Geride kalan 11 yıl içerisinde her yıl sağ olsun başkanımızla birlikte birtakım faaliyetler
yapıyoruz. Bizim için kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin bize emaneti olan siz
değerli şehit yakınlarının talepleri çok değerlidir. Burdur Belediyesi olarak gücümüz
yettiği ölçüde yapabildiğimiz her şey sizler için yapmaya hazır olduğumuzu her zaman
ifade ettiğimiz gibi bugün bir kez daha ifade edelim. Sizlerden gelecek talepleri hiç
düşünmeden nasıl yapılabilir, her zaman arkadaşlarımızla değerlendirdik. Çoğu zaman
da bunları karşılamada başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Tabii gönlümüz istiyor ki
sadece kent merkezindeki şehit yakınlarımız ve gazilerimizin talebi değil; tüm il
genelinde, hatta sadece il genelinde değil Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan ne
kadar şehit yakını ve gazimiz varsa onların refah içerisinde yaşayabilmesi için bizim de
katkımız olsun. Geçtiğimiz yıl biliyorsunuz bir Çanakkale gezisi sözümüz vardı. Bunda
başarılı olduk. Bir kez daha yapmayı arzuladığımızı söyledik. Başkanımız da bu konuda
bir talep olduğunu ifade etti. Biz ne zaman isterseniz bu organizasyonu yapmaya hazırız.
Sizleri yeniden, o biraz önce ifade ettiğim gibi 8 metreye düşmüş siper mesafesindeki,
adeta mermilerin havada çarpıştığı, hâlâ barut kokusunun o topraklardan silinmediği, 81
vilayetten atalarımızın karın karına yattığı, hatta mezarlarının bile belli olmadığı, sadece
isimlerinin yazılı olduğu 250 binin üzerinde şehit verdiğimiz o toprakları görmeyen
varsa dünya gözüyle görmesini de arzu ederim. Kim isterse, kim gitmek isterse, kim o
bizim düzenlediğimiz geziye katılmak isterse biz sizleri götürmeye hazırız, bunun
buradan sözünü verelim. Tabii önümüzdeki günlerde derneğimizin binasıyla ilgili
zannediyorum bir yıkım kararı alındı ve bu kararla ilgili Sayın Valimiz, Vali Hanım da
zannediyorum başkanımızla görüştü. Elbette ki o derneğimizin tabelasının bir yerde asılı
olması çok değerlidir. Bizim de üzerimize bir görev düşerse bu görevi yapmaya hazır
olduğumuzu ifade ederek, bu toprakları bize vatan yapan başta Gazi Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle iade ederken
ebediyete uğurladığımız gazileri de anmadan geçmeden, yaşamda olan, hayatta olan tüm
gazilerimize de uzun ömürler diliyorum. Sizlere de tekrar bugün bizlerle birlikte
olabildiğiniz için teşekkür ediyorum. Bizlerle birlikte olamayan gazilerimize, şehit
yakınlarımıza buradan selam eder; Gaziler Günü’nü onların da kutlayarak sözlerime son
vermek isterim. Teşekkür ediyorum.” dedi.