Atatürk'ün Başöğretmenlik Unvanı ve Eğitimin Değeri
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, eşi Hülya Ercengiz, önceki dönem Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Baro Başkanı Meltem Özdemir ve çok sayıda partili ile emekli öğretmenin katıldığı yemekte anlamlı bir konuşma yaptı. Konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlayan Başkan Ercengiz, vefat eden öğretmenleri rahmetle anarak bir geleneği sürdürmekten onur duyduğunu belirtti.
Ercengiz, son dönemde artan siyaset dilinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, eski dönemlerin sıcak, samimi sanat ve dizi yapımlarını özlediğini ifade etti. Bir öğretmen çocuğu olarak, öğretmenlerin kendi hayatında çok ayrı ve kıymetli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Başkan Ercengiz, konuşmasının en önemli kısmını öğretmenlik mesleğinin yeryüzündeki büyük görevine ayırdı. Kent Konseyi Başkanının sözlerine atıfta bulunarak, öğretmenlerin emekliliklerinde en iyi yaşam koşullarına sahip olması gerektiğini savundu. Ercengiz, 100 yıllık Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928’de millet mekteplerini açarak aldığı "Başöğretmenlik" unvanının değerinin bugün daha iyi anlaşıldığını söyledi. Atatürk'ün, savaşta kaybedilen bir nesli ancak eğitimle yeniden ayağa kaldırabileceği vizyonuyla hareket ettiğini ve bu vizyonun tüm dünyada örnek alındığını belirtti. Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak değeri olduğunu ve mirasının tartışma konusu yapılamayacağını, bu değeri korumanın ise başta öğretmenler olmak üzere herkesin görevi olduğunu ifade etti.
"Ek İş Yapan Öğretmenin Sorumlusu Biz Siyasetçileriz"
Başkan Ali Orkun Ercengiz, konuşmasında Türk öğretmenlerinin zorlu yaşam koşullarına dikkat çekerek özeleştiri yaptı. Hollandalı, İngiliz, Alman öğretmenlerin mesleklerinin saygınlığı ve ekonomik güvenceleriyle yaşamlarını sürdürdüğünü anımsatan Ercengiz, "Bana göre çok daha fedakâr olan; köylerde, dağ başlarında, yolu izi olmayan mezralarda görev yapmış Türk öğretmenleri ise ne yazık ki aynı yaşam koşullarına sahip değil" dedi.
Ercengiz, öğretmenlerin ekonomik durumuna dair çarpıcı bir tespitte bulundu: "Bugün öğretmen ek iş yapıyorsa, geçinmek için ders vermek zorundaysa, limon satıyorsa bunun sorumlusu biz siyasetçileriz. Bizim de özeleştiri vermemiz gerekiyor." diyerek, öğretmenlerin refahı için siyaset kurumunun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Ercengiz, ülkeye yapılacak en büyük hizmetin iyi bir evlat yetiştirmek olduğunu, bu işin gerçek uzmanlarının da öğretmenler olduğunu sözlerine ekledi.
Konuşmasını, davete icabet eden tüm öğretmenlere, eşlerine ve ailelerine teşekkür ederek bitiren Başkan Ercengiz, "Hepinizden Allah razı olsun" diyerek sağlık, huzur ve uzun ömür dileklerini iletti.