DEPREM SALLADI…

Deprem gerçeği geldi, salladı, yıktı ve bir çok canları aldı… Arkasında birçok sorunu ve soru işaretlerini bir dahaki seferde ne yapmamız gerektiğini 1999 İstanbul depreminde olduğu gibi acı bir tablo ile baş başa bıraktı. Aslında kısa zamanda beklenen yeni İstanbul depreminin de acı bir provasını yaşattı.

SALLAMAYALIM !!!

Aradan 24 yıl geçti ne yapıldı, ne yapılmalı, ne yapılmadı? Sallamayalım! AFAD hatalarını gördü, Kızılay zayıflayan gücünü gördü. Asker ve Emasya protokolünün önemi ortaya çıktı. Beklenen olası İstanbul depremine yönelik çadır, konteyner, hastane, iletişim, enerji, ısınma, gıda, giyecek dağıtımı konusunda ne kadar hazırlıksız olunduğunu ibretle 20. Günde izliyoruz. AFAD ile Maden işçilerinin koordinesinin önemi ortaya çıktı… Termal ısıölçer ve görüntüleme cihazlarının arama kurtarmada ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. AFAD da kaç adet var merak ediyorum. İlk 48 saatte yaşanan gecikmelerin nedeni ve bedeli her geçen gün hafızalarımızı meşgul edecektir. Hele hele acılı afetzedeler çaresizlik içerisindeyken Sn. Erdoğan'ın "Çıkmış biri Kızılay nerede diyor, be ahlaksız be namussuz be adi... Günde 2.5 milyon insana bu Kızılay yemeğini ulaştırıyor’’ kelimeleri de çadıra henüz ulaşamamış insanları acaba üzmedi mi?

SUÇLU KİM? İMAR BARIŞI KARARLARI…?

Kim istemez can güvenliği sağlanmış, kapısında bekçi ve kapıcısı bulunan kaliteli 160-170 m2 yayla gibi evlerde bey gibi yaşamayı? Suçlu kim sorusunu neden sormayalım ki… Suçlu İstanbul depreminden 24 yıl geçmesine rağmen, alınması gereken tüm tedbirleri almayan ya da uygulamayan, kulak tıkayan Hükümetler ve Belediyelerdir. Burdur İlinde gelecekte beklenen depreme karşı hangi hazırlıklar yapıldı. Encümen üyeliği yaptığım sürede İmar barışından yararlanma taleplerini kanun gereği istemeyerek de olsa onay verdik. Şahsen pişmanım. Bu kararlar iptal edilmelidir! Belediye Başkanı veya Belediye Meclisi bu yönde karar almalı iptal davası açmalı, karar verilen yerler incelenmeli ve tehlike arz eden yapıların gereği yapılmalıdır…!

SUDAN ÇIKMIŞ BALIK­-TECRÜBE ?

Üniversitelerimiz gerçekten kaliteli, kitabi mühendisleri yetiştiriyor ama uygulama boyutunda yetersiz olduğunu düşünüyorum. Hangi inşaat mühendisi, mimar, makine mühendisi yeterli tecrübeyi kazanacak stajı yapabiliyor? Yoksa sudan çıkmış balık misali, yaptığı iş ile ilgili herhangi bir eğitim almamış inşaat ustalarının, yönlendirmeleri ve görüşleri doğrultusunda mı hareket ediyor? Kendine güvenip bilimin ışığında mı? Tecrübe nasıl kazanılacak?

BAKANLIĞA DAVET

Hepimiz kafamızı soktuğumuz evlerimizin nasıl yapıldığını bilmeyebiliriz. Gördüklerimden esinlenerek Milli Eğitim Bakanlığını ilgilendiriyorsa göreve davet edeceğim;

İnşaatları yapan kalıp ustalarının, gerçekten yetiştirildiği bir sistem var mı? Demirleri örerken tel ile bağlamalarının nasıl yapılacağı, etre aralıkları nasıl olması gerektiğini öğreten bir kurum var mı? Duvar örülürken nasıl ve hangi kalitede çimento kullanılması gerektiği konusunda duvar ustalarını eğiten bir öğretiminiz var mı? Duvar sıvaları çimentolu sıva mı, alçı sıva mı olmalı konusunda sıva ustalarına eğitim verdiniz mi? Hangisi doğru? Düşk maliyetli kalitesiz olan mı tercih ediliyor? Alçı sıva üzerine mi yoksa çimento sıvalı duvara mı dolap tutturmak daha güvenli? Hani herkes çıkıp dolapları duvarlara sabitleyin diye öğüt veriyor ya, işte aklıma geliverdi hangi sıva daha güvenli?… Su ve elektrik tesisatı döşeyen ustalara kolon ve kirişlere zarar verilirse sonuçlarının ne olacağı konusunda bir eğitim verdiniz mi? Çimentonun yanıp özelliğini kaybetmemesi için dökülen beton tabliyeleri, kolonlar ve kirişler en az 3 gün sulanması gerekli mi? Beton kururken ısısı artıyor acaba neden? Bu ısıyı su ile pansuman etmek gerekmez mi? Kim kontrol edip denetleyecek? İnşaat su bedelleri neden evlerde kullanılan su bedelinden daha pahalı oluyor? Bu sorular Jeoliji Mühendisleri, Yapı Denetim Firmaları ve tüm Mühendislikle alakalı Meslek Odaları ile istişare ederek daha da çeşitlendirilebilir… Tabi ki ustaların her yaptığı işi kim kontrol edecek sorusunun cevabı en önemli ayrıntıdır.

GÖSTERMELİK BELGE

Çıraklık eğitim merkezleri veya ustalık belgesi veren kurumlarınızda yeterli personeliniz var mı? Ben olmadığını ve göstermelik belge verildiğini iddia ediyorum… Adam 4-5 yıllık üniversiteden mezun olmuş. Eczacıya eczacılık eğitimi almayan bir öğretmen eczacı ustalık belgesi veriyor, milyem hesabını bilmeyen öğretmen, kuyumcuya kuyumculuk usta belgesi, satış teknikleri konusunda eğitim almamış bir öğretmen İşletme mezunu bir kişiye satıcılık belgesi veriyor, yeter ki bir miktar para hazineye girsin… Sizce ne kadar doğru?

Son Söz; Milyonlarca para ödeyip aldığınız, kaliteli mühendislerin projesini çizdiği evleri ‘kalifiye olmayan, sen hiçbir yerde iş bulamamışsın gel şurda gündelik yövmiye ile, hiçbir sorumluluk almadan çalış dediğiniz, vasıfsız işçilere’ yaptırırsanız elbette ki direkler eğri olabilir, üst üste binmeyebilir, demir tel bağlantıları eksik atılabilir, bir dolu 2 boş geçilebilir, kolonlar- kirişler bilinçsiz elektrikçi veya sucular tarafından kırılır ve sonrasında bedeli düşük olsun derken, daha ağır bir maliyetle karşı karşıya kalabiliriz. İşini benimseyip tekniğine uygun yapanlara saygı duyuyorum. Madem evi yıkılanlara devlet ev verecek şu işi daha deprem olmadan kökünden çözelim…. Yeni evlenen çiftlere, Devlet Babalık gücünü kullanarak kaliteli yapılmış evleri düğün hediyesi olarak versin de 8-9 bin TL maaşla açlık sınırında altında geliri olan, anca zar zor boğazını doyuran yurttaşımın, ev ve kira sorununu kökten çözelim. Saygılarımla…