Geçmişi 1829 yılına dayanan muhtarlık müessesesi, ülkemizde yerel demokrasinin en eski örneklerinden birini oluşturmaktadır. Muhtarlarımız, bulunduğu mahallede veya köyde devletimizin tüm kurumlarını temsil etmekte ve halkımızla devlet kurumları arasında köprü vazifesi görmektedir. Ayrıca çağdaş kamu yönetimi anlayışının en temel ihtiyaçlarından biri olan katılımcılığın sağlanmasında, önemli bir görevi yerine getirmektedirler.

Ancak muhtarlarımızın uzun zamandır yerine getirilmeyen beklentiler içindedir. Bugün 82 değişik kanunda ve 354 maddede muhtar adı geçmesine rağmen hala bir Muhtarlık Kanunu yoktur. Görev ve sorumluluğu olan muhtarlara hiç yetki verilmemiş olması oldukça düşündürücüdür. Mevcut köy kanunu ve mahalle kanunu ile birikmiş bu kadar soruna muhtarlarımızın aracılık yapması mümkün görünmemektedir. Köy ve mahalle kanunu yeniden tanımlanmalı, büyükşehirler içinde mahallelerin ve yöneticilerinin çalışma alanları yeniden düzenlenmelidir. Bir diğer husus da muhtarlarımız birleşik oy pusulası ile seçime gitmek istemekte ve nerede muhtarlık varsa, orada bir muhtarlık evinin olması gerekmektedir.

Diğer taraftan, devletin dağıttığı sosyal yardımların muhtarlar eliyle olması doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü bir mahallede yaşayan ihtiyaç sahiplerini ve kimin neye ne kadar ihtiyacı olduğunu da en iyi muhtarlar bilecektir. Gerçek bir demokrasinin var olması için muhtarların yetkileri genişletilmelidir. Bir parti kimliği ile seçime girmeyen ve tarafsız olan muhtarların devlet eliyle dağıtılan sosyal yardımları hakkaniyetle sahiplerine ulaştıracağından herhalde kimsenin şüphesi yoktur.

Muhtarlarımızın sorunlarının çözülmesi ve tüm beklentilerinin yerine getirilmesi, aynı zamanda köy ve mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını ve beklentilerini karşılamak anlamına gelecektir.

Bu duygularla başta Burdur’da görev yapan mahalle ve köy muhtarlarımız olmak üzere tüm muhtarlarımızın 19 Ekim Muhtarlar Günü’nü kutluyor, tüm muhtarlarımıza çalışmalarında başarılar diliyorum.