MAKÜ'lü Milli Atlet Engel Tanımıyor
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi engelli öğrencilerinin kampüsteki engellerini ortadan kaldırmak için yaptığı çalışmalar sonucunda 'Mekansal Erişim' alanında 'Turuncu Bayrak' la ödüllendirilmişti. Engellilere verdiği önem ve değer açısından 'Engelsiz Yaşam' ve 'Engelsiz Eğitim' alanları, engelli bireylerin bütün mekanlara ve eğitim imkanlarına erişimleri konusunda yapılan çalışmalar sayesinde böyle bir belgeye hak kazanan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi engellilere önem veriyor.Bu kapsamda Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezince Engelliler Haftasına özel MAKÜ BESYO Öğrencisi, Görme Engelli Milli Atlet Sevda KILINÇ ÇIRAKOĞLU'nun başarı hikayesini anlatan bir video kliphazırlandı.
Video çekimlerinde hem kendinden hem de engelinin getirdiği zorluklar ve yaşadıkları şampiyonluklardan bahseden ÇIRAKOĞLU şunları söyledi;
'Sevda KILINÇ ÇIRAKOĞLU. 1993 Gaziantep doğumluyum.Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu Beden Eğitimi Öğretmenliği son sınıf öğrencisiyim. Sağ olsun buradaki akademisyenler, arkadaşlar olsun, diğer öğrenciler, yani engelimi anlayarak bana hep sevgiyle, anlayışla yaklaştıkları için herhangi bir sıkıntı yaşamadım.
2009 yılında ilk spora başladım. Spora merakım oldukça fazlaydı. 2009 yılında başladım ancak, alt düzey çalışıyordum her zaman. 2011 yılında ilk defa profesyonel olarak çalışmaya başladım.
Türkiye şampiyonasında Türkiye çapında 19 tane birincilik, 4 tane ikincilik madalyam var. Yurt dışında 1 üçüncülük, 1 ikincilik madalyam var. Ayrıca bu yıl İngiltere'de gerçekleştirilen Dünya Atletizm Şampiyonasında final koşarak, Türkiye'yi, ülkemi temsil etmenin haklı gururunu yaşadım. 20-28 Ağustos tarihleri arasında Berlin'de Avrupa Şampiyonası var. O şampiyonada ülkemizi en iyi şekilde temsil ederek, bayrağımızı göklere çıkartmak ve İstiklal Marşını okutmak istiyorum. Zaten en büyük hayalim bu. Daha sonra 2019 yılında Dünya Şampiyonası var orada ilk üçe girmek istiyorum. Benim için en önemlisi Tokyo'da 2020 yılında düzenlenecek Paralimpik Oyunlarda ilk üçe girerek ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum ve İstiklal Marşımızı oralarda okuttuktan spor hayatımı noktalamayı istiyorum.
Engelli olmak zaten hayata 1-0 yenik başlamak gibi bir şey. Nitekim bu durum atletizmde de kendisini gösterdi. Örneğin atletizm antrenmanları sadece koşmaktan ya da yürümekten ibaret değil. Engel antrenmanları yapılması gerekiyor, engellerin üzerinden atlamak ya da ağırlık antrenmanları, ağırlıkları kaldırmak gerekiyor. Görme engelli olunca bu durum haliyle zorlaşıyor. Ancak zamanla bu durumları teker teker aştığımı düşünüyorum. Şuanda hem iş, hem üniversite hayatı, hem okul hayatı üçünü beraber yürütmek çok zor. Bu konuda bana en büyük destekçim, sağ olsun eşim oldu. Eşim gerek kondisyonerliği ile gerek fizyoterapistliği ile gerek sporcu beslenmesi ile bana son bir yılda en büyük destekçim o oldu. Buradan bütün engelli arkadaşlara şunu söylemeliyim ki;Engel, engel değildir. Sadece bunu kaldırmayı bilmek yeterlidir. Bunu kaldırmayı başarırsak zaten bütün engelleri kaldırmış oluruz.'