Çıtayı yüksek tuttuk

Çıtayı biraz yüksek tuttuğumuz için beklediğimiz sonucu alamadığımızı ifade ediyoruz. Ama şu anda Türkiye'de seçime giren partiler yönünden yaptığımız değerlendirmede Türkiye genelinde daha yüksek oranda oy alarak seçime giren tüm partilerden en fazla oyu almış, bize en yakın partiye yüzde 16'lık fark yapmış, seçimlerde birinci olarak çıkmış bir partiyiz. Bu gerçeği bir tarafa bırakıp konuştuğumuz zaman farklı bir sonuca varmış oluruz. O bakımdan nasıl bir sonuç alındığını analiz ederken sonuç alırken, Türkiye genelindeki tümünü dikkate alarak bir yorum yapmak lazım. Bu aşamada en azından partimiz adına bir şey söyleme durumunda değilim. Kişisel olarak siz dava arkadaşlarım, hanım efendi arkadaşlarım ile paylaşmak isterim. Şimdi dikkat ederseniz konuşmaların da şunu çok vurgulamıştım. 1950 – 1960 arası bir Menderes dönemi yaşadı Türkiye bir darbe ile gerileme dönemi yaşadı. Ülkede kriz oldu. Kaos oldu. Koalisyonlar ile yönetildi. Krizler yaşadık. Bu krizlerden anarşi, ardasından yeni bir darbe bahanesi yapıldı. 1980'leri bu Türkiye yaşadı. Hemen sonrasından millet kendini topladı. Bu anti demokratik yönetime tepkisini koydu, Rahmetli Özal tek başına iktidar oldu. Ama bir bakın iktidar bir rehavet getiriyor. Gevşeklik getiriyor. Ve sürekli iktidar olan partiye yıpratılıyor. 28 Şubat dönemi yaşıyor. 3 dönemdir Ak Partimizin iktidarında da hayatı, ahireti bir bütün olarak göremediği için basit hatalar dahil bir takım yıpranmalara neden olabilecek şeylerin yaşandığı söz konusu olabiliyor. 7 düvel saldırmış Amerika'sı İngiltere'si Fransızı Almanyası, özellikle onların içimizdeki uzantıları paralelleri hepsi bugün seçim sandıklarının başlarına gittiğimizde gördük.

Şer ittifakıyla mücadele ettik

Her seçim sandığında bir nöbetçi paralelden, bir nöbetçi HDP'den arkadaşlarımız hepsi gördü. Şimdi biz siyasi mücadeleye bir şey demiyoruz. Elbette siyasi mücadele yapılacak. Ama Türkiye'ye bir şer ittifakı kurularak Cebir tehdit, Beynelmilel üst akılın 2 akılın uzantıları tarafından Ak Partiye karşı şer ittifakının oluşturulduğunu unutmayalım. Ama bütün bunlara rağmen Şu anda AK Parti birinci partidir. Seçimden en güçlü çıkan partidir. En fazla parlamenteri bulunduran partidir. Şu andaki kırgınlığımız yüzümüzün gülmemesi, seçimi birinci parti olarak sonuçlandıramamaktan değil, biz çıtayı yüksek tuttuk. Türkiye'de sivil bir anayasa ortaya koyduk. Sivil bir anayasa iktidara ortaya koymayı tasarladık. Bu çıta yüksek olduğu için bu nedenle tabii gönüllerimiz kırgın. Bunu da ifade etmemiz lazım. Sonuçta hep demedik mi; söz milletin dedik. Biz sonuna kadar çalışır elimizden gelen gayreti yaparız. Takdir de yüce Allahı'ndır. Asla ve asla bir moral bozukluğuna girmemiz söz konusu değildir. Müslüman Allah'tan ümidini kesmez.