BURDUR HABERLERİ

Fevzi Çakar yazdı; Geçmişini teslim eden, geleceğini kaybeder...

Fevzi Çakar yazdı; Geçmişini teslim eden, geleceğini kaybeder...

Bugün insanlar neden yerinde sayıyor biliyor musunuz?
Kaderden falan değil.
Tek bir sebepten: Kendi geçmişinin hikâyesini başkasına teslim etmekten.
Hikâyesini savunamayanın geleceği olmaz. Bu kadar net.

Artık lafı dolandırmanın, cümle süslemenin zamanı geçti.
Bir hakikati keskin haliyle söyleyelim:
GEÇMİŞİ NASIL ANLATIRSAN, GELECEĞİ ÖYLE YAŞARSIN.
Bu bir teori değil; hayatın çırılçıplak gerçeği.

Etrafınıza bakın.
Kader diye geçiştirdiğimiz çoğu hikâyenin altında tek bir kırık nokta var:
Kendi geçmişine yabancılaşmış insanlar, kendi tarihinden utanır hale gelmiş toplumlar.
Geçmişini koruyamayanın geleceği çalınır.
Kimden?
Kimin sesi daha yüksekse, ondan.

İnsanlar ikiye ayrılır:
Acılarını parlatıp kendine zırh yapanlar…
Bir de başarılarını gömüp sanki hiç yaşamamış gibi yürüyenler.
Kimi geçmişini ileri gitmemenin bahanesi yapar,
kimi de o geçmişi sığınak diye kullanır.
Ama herkes unutuyor:
Anlattığın hikâye, yaşayacağın kaderin ta kendisidir.

Kendini sürekli mağdur diye satıyorsan,
yarınlarının üzerine kendi ellerinle yenilgi kazıyorsun.
Başarını “tesadüftü” diye küçültüyorsan,
kendi ışığını kendin söndürüyorsun.
Hatasını geçmişe fatura edenler ise
geleceğini daha bugünden ipotek etmiş oluyor.

Bir de “unutursam kurtulurum” sananlar var…
Geçmişi yakıp kül etmeye çalışanlar.
Sandıkları şu: Unutursam biter.
Gerçek şu: Unutulan hiçbir şey ölmez.
Günü gelir, tam adım atarken ensene çöker.
Geçmişten kaçan, gelecekte mutlaka yakalanır.

Toplumlar için de farklı değil bu.
Hafızası bulandırılmış, kökleriyle kavgalı bir milletin
geleceği puslu, yolu çamurludur.
Başkasının yazdığı tarihe razı olan,
başkasının kurduğu yarına mahkûm olur.

Şunu artık kabul edelim:
Geçmiş masal kitabı değildir; geleceğin beton temelidir.
Temel nasıl dökülürse bina öyle durur.
Sağlamsa yükselirsin.
Çürüksa çökersin.

Son söz?
Geçmişine sahip çıkmayan, geleceğini başkasına bırakır.
Hikâyesini doğru anlatmayan, kalemini başkasının eline verir.

Ve hayatın sonunda herkes aynı gerçeğe çarpar:
Geçmişini koruyan büyür.
Unutan kaybolur.

Kalem senin.
Kâğıt senin.
Kaderi kim yazacak? O da senin kararın.

e-mail: fevziçakar1515@gmail.com