Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da yaktığı ateşle birlikte 4 yıl süren büyük kurtuluş mücadelesi zaferle sonuçlanmış ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanıyla taçlandırılmıştır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu idare şekliyle çağdaş dünya ile olan bütünleşmesini beklenenden hızlı bir biçimde tamamlamış ve medeniyet ailesi içindeki şerefli yerini almıştır.

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Türk Milleti’nin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir” diyerek Cumhuriyet’i ilan etmiş ve Cumhuriyet, 98 yıldır hiç sönmeyen bir meşale gibi ülkemizi aydınlatmaya devam etmektedir.

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bilhassa Kimsesizlerin kimsesi” olarak nitelendirdiği Cumhuriyetimiz, hakkı, hukuku ve adaleti temel alan bir ruhla kurulmuştur. Bu ruhun temelinde, bağımsız yaşama kararlılığımız ve zincirlenemeyecek olan irademizin ifadesi olan Ulusal Kurtuluş Savaşımız vardır.

Cumhuriyetimizin 98. yılını büyük bir kıvanç ve gururla kutlarken Cumhuriyet rejiminin, devlet yönetimine getirilmek istenen kişisel otoritenin ve keyfiyetin önündeki en büyük engel olduğunun bilincindeyiz. Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi her Türk vatandaşı için kutsaldır ve her Türk vatandaşı bu kutsal görevi kararlılıkla sürdürme azmi içindedir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yıldönümünde başta Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyor, ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.