Antalya Deniz Ticaret Odası tarafından 2015 yılında Türkiye'nin ilk su altı müzesi, Manavgat ilçesi Side bölgesinde 400 bin lira maliyetle hayata geçirildi. İlk yılında 30 bin kişinin ziyaret ettiği müzede, 5 ayrı temada 117 heykel bulunuyor.

Side'nin 1,5 mil açığında 11, 18 ve 22 metre derinlikte yer alan 3 bölümde, Kurtuluş Savaşı, çöllerdeki deve kervanı, Mevleviler, mitolojik deniz tanrısı Poseidon heykelleri bulunuyor. 9 ayda tamamlanan heykeller arasında en büyük ve dikkat çekeni deniz tanrısı Poseidon'un heykeli oldu.

ÇAPALARIN ZARARI

2021 yılına kadar ortalama 70 bin kişinin ziyaret ettiği müze, dalış tutkunlarına seyrine doyumsuz bir manzara sunuyor. Müze, bugünlerde bakımsızlığıyla dikkati çekiyor. Deniz dibinde balıklara yuva olan üzerleri yosunla kaplanan heykellerin birçoğu ya kırılmış ya da dipteki sabitleme bağlantılarından koparak yan yatmış halde.

Side Su Altı Müzesi'nin bulunduğu alanın yüzeyinde her türlü avcılık yasaklanmış olmasına rağmen yasağa uymayanların attığı ağlar da heykellerin üzerini kaplamış. Tekne sabitlemek ve balık avlamak için atılan çapalar da bazı heykelleri ortadan kırıp içindeki demir iskeleti açığa çıkarmış.

KIRILAN HEYKELLER VAR

Side'de dalış okulu bulunan Şahin Gerçek, hem görüntü itibarıyla çirkin bir görüntü oluştuğu, hem de demirlerin dalış yapan tatilcilere zarar vereceğini belirterek, “Profesyonel de amatör de bu alanda dalış yapabiliyor. En büyük yaramız, bu müzenin bakımsız kalması. 2015 yılından bu yana ilgilenen olmadı. Atılan hayalet ağlar heykelleri devirdi. Bunları gördük ve tespit ettik. Kırılan heykeller var. Tehlike arz ediyor. Kırılan heykellerin demirleri çıkmış. Görüş az olduğu durumlarda dalış yapanlar bu demirlerden yaralanabilir. Dalış yapanlar da bu manzarayı görünce hayal kırıklığı yaşıyor" dedi.

HATALI DEMİRLEMELER, AĞLA AVCILIK

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası (İMEAK) Antalya Şube Müdürü Cüneyt Koşu, müzenin çok sayıda turist ağırladığını söyledi. Side'nin kalkınması ve su altına dikkat çekilmesi için bu projenin hayata geçirildiğini belirten Koşu, Meksika'daki bir su altı müzesinden yola çıkıldığını ifade etti. Side Su Altı Müzesi'nin sahipsiz kalmış gibi göründüğünü, ancak deniz ticaret odası olarak her zaman müzeye bütçe ayırdıklarını da kaydeden Koşu, şöyle konuştu:

“Hatta kopan şamandıraları daha yeni değiştirdik. Yıllık ihtiyaca göre ne ayrılması gerekiyorsa ayırıyoruz. Heykellerin zaman içerisinde zarar görmesi beklenir. Bu kaçınılmazdır. Ancak demirlenmesi yasak saha olarak ilan edilen bu bölgenin, yerel halk tarafından çok iyi korunması lazım. Ben de dalış yaptığımda gördüm. Hatalı demirlemeler, ağla avcılık yapılması nedeniyle heykeller zarar görmüş. Kırıldığını ve heykellerin ağlarla kaplandığını gördük" diye konuştu.

YERİNDEN KOPARAK YAN YATTI

Zarar gören heykellerin son durumu, su altı kameraları tarafından kaydedildi. Heykellerin büyük kısmının yosunlarla kaplı ve deniz canlılarına yuva olduğu görülürken bazı heykellerin tabandaki bağlantılarından koparak yan yatması dikkati çekti.

Kurtuluş Savaşı'nın tasvir edildiği heykel gruplarında ise askerlerin tüfeklerinin kırıldığı, bazılarının ise bağlantı noktalarından koparak deniz tabanına düştüğü görüldü.