Burdur İl temsilcisi Tarhan yaptığı açıklamada şunları söyledi;

SULARIMIZ SONSUZ VE SORUNSUZ DEĞİLDİR

Jeoloji Mühendisleri odası Burdur İl Temsilciliği olarak Dünya su

günü olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1993 yılından itibaren

başlamak üzere her yıl 22 Mart'ın Dünya Su Günü olarak ilan edilen

bu günü

• Sağlık için su

• Sürdürülebilir Kalkınma için Su

• İklim, Dayanıklılık ve Çevre için Su diyerek tüm insanlığın bu

konuda duyarlılığa davet ediyoruz .

Başlığımızda da bahsettiğimiz gibi sularımız sonsuz ve sorunsuz

değildir. Ülkemizde son yıllarda yoğun olarak dünyadada küresel

ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık neticesinde yeterli ve kaliteli

suya ulaşmada güçlük çekilmektedir.

Yer kürenin ¾ ü su ile kaplı olmasına rağmen tatlı suların miktarı ancak % 2,5-3.0

kadardır.

Dünyadaki tatlı suların dağılımı

Atmosferde % 0,036

Kar ve buzullarda % 77,2

Göl ve Nehirlerde % 0,322

Yeraltı Suları % 22,442

TOPLAM % 100

İYİ BİR İÇME SUYUNUN 11 ÖZELLİĞİ

– Hastalık yapıcı mikroorganizmalar içermemelidir.

– Kokusuz, renksiz, berrak ve içimi hoş olmalıdır.

– Sularda fenoller, yağlar gibi suya kötü koku ve tat veren maddeler

bulunmamalıdır.

– Yeterli derecede yumuşak olmalıdır.

– Hidrojen sülfür, demir ve mangan gibi elementleri ihtiva

etmemelidir.

– Suda sağlığa zararlı kimyasal maddeler bulunmamalıdır. Bazı

kimyasal maddeler zehirli etki yapabilir; arsenik, kadmiyum, krom,

selenyum, kurşun, cıva gibi. Bunun yanında baryum, nitrat, florür,

radyoaktif maddeler, amonyum, klorür gibi maddeler sınır

değerlerinin üzerinde sağlığa olumsuz etkileri olan maddelerdir.

– Nitrit, amonyak bulunmamalıdır. Bunlar, suyun organik maddelerle

kirlendiğini gösterir. Nitrat ise kirlenmenin aşırı düzeylere

yükseldiğini gösterir. Bu maddelerin içme suyunda bulunmaları

tehlikelidir. Hele çocuklar için daha tehlikelidir.

– Suda 200 miligramdan fazla klorür bulunması kirlenme işareti

sayılabilir.

– Flour 1 litrede 1 miligramdan az, 2 miligramdan fazla olmamalıdır.

– Demir 1 litrede 1-2 miligram bulunmalıdır.

– Suya sertlik veren en önemli maddeler kalsiyum , magnezyum ve

klorür bileşikleridir.

• Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre

ülkemizdeki su tüketiminin miktarı ve toplumda suyu yeterli alım

miktarına (AI) göre durumu aşağıdaki tabloda ve şekilde

gösterilmektedir.

Yaş Grubu

Erkek

ml

Kadın

ml

15-18 947,5 906,5

19-30 1055,51 913,62

31-50 1098,88 957,23

51-64 1088,91 984,06

65-74 875,15 861,41

75↑ 797,03 791,31

Sonuç Olarak;

• Yeraltısuları rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için

ülke çapında yeraltısuyu havzalarının hidrojelojik çalışmaları hızlı

bir şekilde yapılmalı, havzaların yeraltısuyu potansiyeli

belirlenmeli, yapılan yeraltısuyu tahsisleri izleme sistemi

kurularak takip edilmelidir.

• 167 Sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatında

değişiklikler yapılarak özellikle yeraltısularının korunmasına

yönelik ciddi ve caydırıcı önlemler getirilmeli, kontrolsüz kuyu

açılması önlenmelidir.

• Batı Anadolu ve Akdeniz bölgesinde doğrudan denize boşalan

yeraltısuları araştırılmalı, bu bölgelerde her geçen gün artan

talep de dikkate alınarak bu sular kullanılabilir hale getirilmelidir.

• Ülkemizde tatlı su kaynaklarının %70 gibi büyük kısmının

kullanıldığı tarım alanlarımızda aşırı sulama sebebiyle tuzlanma

ve çoraklaşma yaşanmasına karşı, tarımsal faaliyetlerde toprağın

jeolojik yapısına uygun sulama yöntemi seçilmeli, çiftçi sulama

konusunda etkin bir şekilde eğitilmelidir.

• Suların da bir gün çeşitli nedenler ile tükenebileceği

gerçeğinden hareketle insanlarda “su tasarrufu” bilinci

oluşturulmalıdır. Bu kültürü oluşturma ve geliştirme adına İçme,

kullanma, sulama, endüstri vb. her alanda, toplumsal eğitime

önem verilmelidir. Bu amaçla öncelikle tarımda salma sulama

yöntemleri bırakılıp yağmurlama hatta damlama sulama

yöntemlerine geçilmelidir.

Bomba15 / FAİK GÜVEN YILMAZ