Dekan Sağlam yayınladığı mesajda diş sağlığı noktasında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin %60’ında, evlerde diş macunu ve diş fırçasının hiç bulunmadığını ifade eden Sağlam, Toplumumuzun %73.8’inde diş çürüğünün bulunduğu ifade etti.

Sağlam şu ifadelere yer verdi

Bugün 22 Kasım Diş Hekimleri Günü. Muallimler Meclisi’nde “Dişçi Mektebi” kurulması için müzakerelerin başladığı tarih olan 22 Kasım 1908 yılından beri düzenli olarak kutlanmaya başlanan Diş Hekimleri Gününün 113. yılı, tüm diş hekimlerimize kutlu olsun. Bu nedenle bu haftanın Ağız ve Diş Sağlığı Haftası olması münasebetiyle, “Sağlık Ağızdan Başlar” sloganıyla sizleri ağız ve diş bakımı konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek istiyoruz. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak, birinci görevimiz iyi birer diş hekimi yetiştirmekse, ikinci görevimiz de toplumumuzun ağız ve diş sağlığı profilini ortaya çıkarıp, daha sağlıklı dişler ve daha güzel gülüşlere sahip olması için herkesi ağız ve diş bakımı konusunda aydınlatmaktır.

Bu yazımızda öncelikle, ülkemizdeki ağız ve diş sağlığının ne düzeyde olduğu hakkında bilgi vermek, bu konuda maalesef sınıfta kalan halkımızın daha sağlıklı bir ağza kavuşması için, ilerideki yazılarımızda da takip edeceğiniz üzere Fakültemizde farklı branşlarda görev yapan hocalarımız tarafından kaleme alınan çeşitli bilimsel yazılarla sizleri aydınlatmak istiyoruz.

Tüm sağlık konularında olduğu gibi, ağız ve diş sağlığı alanında da ülkemizde koruyucu-önleyici yaklaşımlara maalesef önem verilmiyor. Çürük yapıcı besinlerden mümkün olduğunca uzak dursak, dişlerimizi kurallarına uygun bir şekilde etkin ve düzenli olarak fırçalasak ve şikayetimiz olmasa bile 6 ayda bir diş hekimine kontrole gitsek, hem masraflar büyümeden tedavimizi basit bir şekilde yaptırmış, hem de tedavi basit olacağı için psikolojik olarak yıpranmamış oluruz. Tabii en önemlisi temiz ve sağlıklı bir ağza sahip oluruz.

Ancak günümüzde zorunlu diş tedavilerinin bile ertelendiği, sadece çok acil işlemlerin yapıldığı dikkati çekmektedir. 2016 yılında yapılan bir çalışmada, diş hekimi başına düşen hasta sayısının 10 yılda 3785’den 2173’e gerilediği dikkati çekmektedir. Bu düşüş; diş hekimi sayısının artmasından veya halkımızın mümkün olduğu kadar diş hekimine gitmemesinden kaynaklanabilir. Ancak, yetişkin bireylerin diş hekimlerine müracaat oranı ülkemizde %40’larda iken, İsveç ve Danimarka gibi sosyoekonomik seviyesi yüksek olan AB ülkelerinde bu oranın %80’ler düzeyinde olması düşündürücüdür.

Rutin diş hekimi kontrolüne gidilmediği anlaşılan ülkemizde diş macunu ve diş fırçası tüketiminin de maalesef az olduğu dikkati çekiyor. Türkiye’nin %60’ında, evlerde diş macunu ve diş fırçası hiç bulunmuyor. Üç ayda bir yenilenmesi gereken diş fırçalarının yenilenme periyodu ülkemizde maalesef 4 yılda birdir. Türkiye’de kişi başına düşen diş macunu tüketimi, fırçaya gereksiz yere aşırı miktarda diş macunu sıkıyor olmamıza rağmen yılda ortalama 85 gram iken, bu tüketim İspanya’da 155, İtalya’da 270, Hollanda’da 400 ve İsrail’de 570 gramdır. Ülkemizde dişlerini düzenli olarak fırçalayanların oranı sadece %5 düzeyindedir. Düzenli diş fırçalayanların da %26’sının, dişleri daha beyaz ve parlak görünsün diye estetik amaçlı olarak bu işi yaptığı görülüyor, bu da sağlığa ne kadar önem verdiğimizi gösteriyor. İdeal diş fırçalama süresi normalde 2 dakika olması gerekiyorken, ülkemizde bu sürenin ortalama olarak 30 saniye olarak saptanmış olması, zaten yok denecek kadar az olan fırçalamanın çok uyduruk ve yetersiz olduğuna işaret ediyor.

Tabii bu kadar yetersiz bir ağız bakımı sonucunda tahmin edersiniz ki, ülkemizde diş çürüğü, diş taşı ve buna bağlı olarak dişeti iltihabı oranları da çok yüksek seyrediyor. Her 10 kişiden 9’unda ağzında mutlaka bir problem mevcut. Toplumumuzun %73.8’inde diş çürüğü, %70’inde hafif veya ileri düzeyde dişeti hastalığı ve %67’sinde diş hassasiyeti görülüyor. Erken diş kaybı nedeniyle de, 65 yaş üstü insanlarımızın yarısının ağzında hiç diş yok. Diş hekimine başvuran hastalarımızın çok büyük bir bölümünü de ağzında dişi olmayan bireyler meydana getiriyor. Yani bizler diş hekimine, en çok muzdarip olduğumuz diş çürüğü ve dişeti iltihabı için değil, protez yaptırmak için gidiyoruz. Dişlerimizi sağlığımız için değil, estetik görüntümüz güzel olsun diye fırçalıyoruz. Dolayısıyla sadece ön dişlerimizin görünen yüzlerini temizliyoruz. Diş ipi ve diğer ağız bakım ürünlerinin kullanım azlığına hiç değinmiyorum bile. Ağzımız ve dişlerimizde biriken bu kadar kokuşmuş gıda ve üreyen mikroorganizmaları tekrar yemekle yuttuğunuzu ve vücudunuza tekrar aldığınızı hayal edin. Onun için tekrar vurguluyorum ki, sağlık ağızdan başlar. Bizler Mehmet Akif Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak sizleri ağız ve diş temizliği konusunda çeşitli medya kuruluşları aracılığıyla bilinçlendireceğiz. Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Adem KORKMAZ hocamızın üstün gayretleriyle önümüzdeki yıl faaliyete geçecek olan Fakültemizde diş tedavilerine başladıktan sonra, toplumumuzun ağız ve diş sağlığının daha iyi düzeylere gelmesi için elimizden gelenin fazlasını yapacağımızdan emin olabilirsiniz. Bu vesileyle haydi hepimiz, içinde bulunduğumuz bu Ağız ve Diş Sağlığı Haftasında günde 2 kez, 2 dakika süreyle dişlerimizi fırçalamaya başlayalım. Üç ayda bir değiştirilmek üzere evde her birey için ayrı ayrı olmak üzere diş fırçalarımızı ve diş macunlarımızı alalım. Belli bir süre gitmediyseniz bir diş hekiminden muayene randevusu alıp, ağzımızda çürük, dişeti rahatsızlığı gibi problemler varsa teşhis ettirelim.

İleriki tarihlerde yayınlanacak yazılarda ağız ve diş bakımından gömük dişlere varıncaya kadar, Diş Hekimliği ile ilgili muhtelif konularda farklı ve yararlı bilgiler edineceksiniz. Herkese sağlıklı ve mutlu gülüşler diliyorum.