Rektör Korkmaz veda konuşmasında şunları söyledi; ‘’Hep beraber zor zamanları da birlikte göğüsledik. Saatlerce tartıştığımız konular oldu. Bu dönem içerisinde de gerçekten hepimizi çokça meşgul eden meselelerde çok oldu. Bu 8 senede karşılaştığımız olaylar, hadiseler bakımından yönetsel olarak senatoların sanırım en yoğun dönemlerini yaşadık. Burada hep aradığımız bir nokta oldu. Hep beraber daha iyiyi nasıl ortaya koyabiliriz? Yaklaşımımız ile nitelikten taviz vermeden insani bir perspektifi koyabilir miyiz? Çünkü kanunlar, tarihsel tecrübe içerisinde bize bu görevleri verirken nesne olarak da insan olarak da bizi bu işin yönetimine tabi kılmış. Onun için kararlarımızı verirken hep beraber, birlikte inşa ettiğimiz ve bu yaklaşımla da öğrenci yararına, personel yararına elbette kanunun özüne ve ruhuna aykırı olmamak kaydıyla defalarca kararlar aldık. Buradan bir öğrencimizin dikkatinden kaçan, dikkat etmesi gereken bir konu olduğunda usulen bir eksiklik deyip tamamladık. Genellikle çok defalar bunları yaşadık ve birbirimizin görüş ve değerlerine saygı duyarak fikirlerin önemine ve liyakatin, akademik ve bilimsel bakışın öncülüğünde insani perspektifi ihmal etmeden, sağlıklı, dengeli senato yürüttüğümüzü düşünüyorum. Sizlerin de değerlendirmeleri benim için çok değerli. Hep beraber Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ni gerçekten bir seviyeye getirdiğimizi düşünüyorum. Ben bu 8 yıl içerisinde bu üniversitede çalışmış olmaktan başkaca çok görevler yaptım. Başka idari ve akademik görevlerim oldu. Benim şahsi olarak en çok kendimi geliştirdiğim, en çok lezzet aldığım, en çok mutlu olduğum çalışma deneyimim burası oldu. Daha önceki birçok çalışmada da benzer deneyimler edindim ama mesleğimizle ilgili alanlarda da üniversitemize beraber yapmış olduğumuz bir katkı beni gerçekten mutlu etti. Benim bugün son günüm burada. Yarım saat önce üniversitemiz rektörlüğünden, kamu görevimden, akademik görevimden istifa etmiş bulunuyorum. Yarın itibariyle istifa dilekçemizi gönderdik. Birimlerimizi de nezaketen ziyaret etmek arzusundaydım ama süreç çok hızlı gelişiyor. Bir de görev süremin kendiliğinden sona ermesi olmadığı için de böyle bir süreci işletemedik. Ama yolumuz hep kesişecek. Her zaman biz hepimiz Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin bir ferdi olarak, bir neferi olarak çalışmaya devam edeceğiz.

Hayat çok kısa bir süre içerisinde akıp gidiyor. Bu 8 yılda bence böyle geçti. Hani insan sabahtan akşama kadar günün bir değerlendirmesini yapabilir ama akşamdan sabaha geçen süreyi eğer iyi uyuduysanız sanki bir dakikalık zaman gibi. Esasında rüya ve uyku bize yaşamın bütünlüğü içerisindeki mesajı farklı bir şekilde anlatıyor. Bu kadar kısa olduğunu ifade ediyor. Onun için bu kısa süre içerisinde bu 8 yıl gibi bu süreç içerisinde bir kardeşlik, bir arkadaşlık hukuku, birlikte çalışma hukuku geliştirmeye çalıştım. Yani sıkıntılı ve stresli olduğumuz zamanlar da oldu. Ama hep gönül yolculuğunun görev yolculuğundan öte olduğu durumlarda bazen problemler bizim arzu ettiğimiz gibi çözülmemiş olabilir, çözmeye çalışmışızdır, başaramamış olabiliriz. Ama hep dostluklar baki kalmıştır. Ben hayatım boyunca hiçbir yönetimimizle üst perde dil kullanarak bir yönetişim sergilemedim. Bu süreci beraber yürüteceğimiz bir yol arkadaşlığıydı bu. Hangi görevi yaparsanız yapın, beraber çalıştığınız insanlarla ister hiyerarşik olarak, isterse yatay olarak bir yol arkadaşlığı yaparsanız bu bir iş bölümüdür. Bu hep bunun gücüne inandım ve bir şeyler ortaya koyduysak sır buradadır.

Burada yaşadığımız süreç içerisinde elde ettiğimiz bu birikim ve birliktelikten dolayı her zaman bir arkadaşınız, bir dostunuz olarak bana düşen ne varsa yapmaya hazırım. Zaten Mayıs ayının 24’ü itibariyle de görevimiz sonlanıyor idi. Onun için sizlerden hususiyetle hakkınızı helal etmenizi istiyorum. Birimlerimizdeki arkadaşlarıma da bu helalliği iletmenizi arz ediyorum. Dediğim gibi şartlar ve zaman uzun vedalaşma programlarını mümkün kılmıyor.

Biz bu ülkenin birer vatanseveri olarak nerede, ne yaparsak yapalım şundan emin olun, hep kamu yararı, kamu menfaati bizim birinci yaklaşımımız oldu. Bu çerçevede de sizlerle her zaman bu yaklaşımı hayatımızın bundan sonraki döneminde de birlikte sergilemek isterim. Duygular karışık, yani nasıl bir his, nasıl bir duygu içerisinde olduğumu ifade etmekte zorlanıyorum. Hakikaten kolay değil. Yani beraber çok emek verdik. Birlikte çaba sarf ettik. Bu yoğun çalışmada güzel eserler de ortaya çıktı. Bu da çok mutluluk verici. Gönlümüzü arzu eder ki bu üniversitenin bu senatonun içinden bir arkadaşımız bayrağı devre alsın. Ama bize düşen şu görevdir. Biz kamusal insanlarız, devlet adamlarıyız, devlet insanlarıyız. Ne görev düşüyorsa yaparız, düşmüyorsa bizim yapacağımız görevi bir başkası yapıyorsa daha iyi yapacağı umut edilen başka bir durum varsa da ona da seve seve vazifeyi devrederiz. Biz de bize nerede ne düşüyor sözünü sarf ederek geri çekilerek bir ihtiyaç duyuluncaya kadar kendimize alan oluşturabiliriz. Üniversitemizi uzaktan gözlemlemeye ve değerlendirmeye devam edeceğiz. Bize de bir şey düşerse önümüzdeki dönemlerde herhangi bir sorumlulukta ya da akademik hayatta 24 saat göreve hazır olduğumu ifade edeyim, tekrar hakkınızı helal edin.”

Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz’ın konuşmasından sonra Senato üyeleri de söz alarak kısa kısa duygularını paylaştılar.

Konuşmalardan sonra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Acar Üniversite Yönetimi ve Senatosu adına Rektör Korkmaz’a çiçek ve plaket takdim etti. Genel Sekreter Ali Nihat Gündüzalp de hediye takdiminde bulundu.