Ak Parti ve MHP’nin meclise sunduğu ‘dezenformasyonla mücadele” yasası olarak bilinen sosyal medya ve internet yasası ile ilgili kamu oyunda ‘sansür yasası’ olarak nitelendirilen kanun teklifi ile ilgili bir basın açıklaması yapan CHP Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut duruma tepki gösterdi. Bugün İl Parti binasında yaptığı basın toplantısında meclis te kabul edilen teklifi “demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişim” olarak nitelendirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen sansür yasasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu sansür teklifinin, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te yasalaştırılması seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir.” dedi.

Sansür yasasıyla ilgili İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan CHP Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut, Saray iktidarının Cumhuriyetin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve otosansür yasası teklifiyle açtığını söyledi.

Türkiye'de demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişimin Cumhur İttifakı oylarıyla yasalaştığını ifade eden Akbulut, “Bu sansür teklifinin, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Mecliste yasalaştırılması, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir. İktidarın, 40 maddelik bu yasa ile başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır. Öyle ki, İlgili Yasanın 29. maddesiyle, “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu” diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda bundan sonra sosyal medyada yapılan eleştiriler, “dezenformasyon” olarak yaftalanabilecektir. Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder sorusunun yanıtı ise bu yasada yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, Saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.

128 MİLYAR DOLARI SORMAK SUÇ OLACAK
Başkan İzzet Akbulut, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen yasayla ilgili şu soruları yönetti:
“TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır? 8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır? Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır? 128 milyar dolar nerede? demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır? Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor? diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır? İktidarın niyeti açıktır. Saray rejiminin, ülkemizde yarattığı ağır ekonomik buhranı, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, kurumsal yıkımı dile getirmeyi suç saymaktır.”

HALKA YALAN SÖYLEYEN HAVUZ MEDYASIDIR
Türkiye'de yıllardır kendi siyasal çıkarları uğruna dezenformasyon yapan, halkı yanıltıcı bilgileri yayan iktidarın bizzat kendisi ve kontrol altında tuttuğu, Saray’dan yönetilen havuz medyası olduğunu vurgulayan Akbulut, “Üstelik bu yasa halkın temel hak ve özgürlüklerine yönelik ağır saldırıyla da sınırlı değildir. Kendi yandaşlarına bol bol ilan verirken, muhalif yayın organlarını ise yok sayan ve adeta Basın İnfaz Kurumu’na çevrilen Basın İlan Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine ceza verme yetkisiyle donatılacaktır. Basın İlan Kurumu, tıpkı televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi, yazılı ve dijital medyanın celladı haline gelecektir. Bu yasa, sosyal medya platformlarına ilişkin düzenlemeyle, halkın temel haberleşme ve haber alma kaynaklarını kullanılamaz hale getirmeye kadar gidebilecek geniş sınırlama yetkileri içermektedir. Teklifin yasalaşması ile sınırlı kaynaklarıyla gazeteciliği dinamik bir şekilde yaşatma mücadelesi veren yerel yayın organlarının büyük darbe almasına neden olacaktır. Bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa baştan aşağı sansür ve otosansür yasasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter Saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hakim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

GERÇEKLERİ HALKTAN SAKLAYAMAYACAKSINIZ
Ülke gerçeklerini, halkın sorunlarını ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceklerini belirten Akbulut, “Saray’a buradan sesleniyoruz: Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız. Çok az kaldı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, baskıcı ve otoriter politikalarıyla yok ettiğiniz demokrasiyi ve hukuku ülkemizde mutlaka yeniden kuracağız. Başta düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm temel hak ve özgürlükleri yaşatan bir düzeni inşa edeceğiz. Sansür yasalarınızla gizlemeye çalıştığınız ekonomik buhrana, pahalılığa, yolsuzluklara, vurgunlara, servet transferine son vereceğiz. AKP Genel Başkanı, “Bu yasanın çıkışıyla beraber bunları frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da yapacağız” diyor. Biz de diyoruz ki, gerekeni sandıkta halkla hep birlikte yapacağız. Geliyor gelmekte olan” dedi.