Burdur’un Gölhisar İlçesindeki Kibyra Antik Kentinde 2016 yılındaki kazı çalışmaları esnasında tamamen yıkık halde bulunan Yuvarlak Planlı Çeşme 2022 Ağustos ayında başlatılan restorasyon çalışmaları sonucu ayağa kaldırıldı.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şükrü Özüdoğru başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülen Kibyra Antik Kenti kazı çalışmalarında bugüne dek birçok önemli eser gün yüzüne çıkarıldı.

Restorasyon çalışmaları tamamlanan ve 21 Aralık itibariyle gün yüzüne çıkan görkemli çeşme için açıklama yapan kazı başkanı Doç. Dr. Özüdoğru; “2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil olan Kibyra’da kazı çalışmaları T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izin ve destekleri haricinde, Burdur Valiliği, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğü,Gölhisar Kaymakamlığı ve Gölhisar Belediye Başkanlığınca desteklenmektedir. Kibyra Kazı ve Araştırmaları aynı zamanda uluslararası bilimsel işbirliğiyle yürütülmekte olup, Üniversitemiz Fen – Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Antropoloji Bölümü ve Gölhisar Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Bölümü öğretim üyelerimiz ile öğrencilerimiz için bir bilimsel veri kaynağı ve arkeoloji laboratuvarı niteliğindedir.

Kibyra 2016 yılı kazı çalışmaları sonucunda Agora’nın III. Teras düzlüğünün merkezinde konumlanan yuvarlak planlı çeşme yapısı açığa çıkarıldı. Kazı çalışmalarından elde edilen bulgular, yapının kent içindeki konumu ve mimari parçalarının stili çeşme yapısının M.S. 23 yılı depremi sonrasında inşa edildiğini göstermektedir. İlk inşa döneminin ardından çeşme yapısı, çeşitli dönemlerde yapılan ekleme ve değişikliklerle oldukça uzun bir süre, kentte gösterişli bir su anıtı olarak hem kentin görselliğini artırmış, hem de su ihtiyacını karşılamıştır. Yaklaşık 7,5 m. yüksekliğe ve 15 m. çapa sahip yapı, üç farklı kullanım evresine sahiptir. Sütunlar, kabartmalı frizler ve heykellerle süslenmiş olan çeşme yapısı, merkezinde blok örgü ile oluşturulmuş ve orta noktasına su sisteminin döşendiği yuvarlak gövde ve bunu çevreleyen, biri içte biri dışta olmak üzere daire formlu iki havuzdan müteşekkildi ve blok örgü merkezdeki yuvarlak gövde sütunlarla taşınan konik bir çatıyla kapatılmıştı. Çeşme yapısı M.S. 23 yılı depremi sonrası kentin yeniden inşası sırasında yapılmış olup, bu ilk kullanım evresinde merkezinden su sisteminin geçtiği yuvarlak gövde ve tek havuzdan oluşmaktaydı. Olasılıkla M.S. II. yüzyılın son çeyreğinde ikinci bir havuz eklenmiş. Çeşmenin çatısının M.S. 417 depreminde çöktüğü ve büyük oranda zarar gördüğü anlaşılmış olsa da elimizdeki arkeolojik veriler, yapının bazı tadilatlar sonucunda yine aynı işleviyle Erken Bizans Çağı’nda da olasılıkla M.S. VII. yüzyıl sonlarına kadar kullanıldığını göstermektedir.”dedi.

Çeşmenin kullanımının 2023 yılı Mayıs ayında başlatılmasını hedeflediklerini aktaran kazı başkanı Özüdoğru; “2016 yılı kazıları sonucunda temel seviyesine dek yıkılmış olarak ortaya çıkarılan çeşme yapısında “Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun” onayıyla; Burdur Valiliği ana sponsorluğunda ve Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türk Tarih Kurumu’nun sağladığı desteklerle 2022 yılının Ağustos ayında restorasyon çalışmalarını başlattık. Öncelikle yapılan belgeleme çalışmaları sonucunda, çeşme yapısının üst kısmında taç şeklinde yapıyı tamamlayan konik çatısının bir kısmı haricinde toplam 168 orijinal mimari eleman kullanarak restorasyonu tamamladık. Günümüze ulaşmayan ve eksik olan 24 mimari eleman ise imitasyon olarak üretildi ve yapının bütünlenmesi sağlandı. 2022 yılının Ağustos ayında başlayan restorasyon çalışmaları 21 Aralık itibariyle tamamlandı ve bu görkemli çeşme yapısı ayağa kaldırıldı. Yapının su giriş çıkışına yönelik bağlantıları da tamamlandı. Bu konuda tek eksik yapıya bir su hattının döşenerek günümüzde halen kullanılan antik kaynaktan su temininin sağlanmasıdır. Su hattının oluşturulmasına yönelik projenin “Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na” sunulmasına yönelik çalışmalar başlatıldı ve projenin kabulünün ardından bu görkemli yapının orijinal işleviyle kullanımının 2023 yılı Mayıs ayında başlatılmasını hedeflemekteyiz” ifadelerini kullandı.