İktidarın minik ortağı her ne kadar zillet ittifakı olarak ad taksa da nezaketten uzak, saygısız konuşmalarına rağmen korkunun ecele faydası yok. Gümbür gümbür Millet İttifakı ipi göğüslemeye geliyor. Hem de emin adımlarla. Türkiyeyi karış karış geziyor İYİ PARTİ, CHP, SAADET PARTİSİ, DEMOKRAT PARTİ, GELECEK PARTİSİ VE DEVA PARTİSİ milletin gönlüne girmiş. İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener de Burdur il ve ilçelerinde Esnafın sorunlarını dinleyecek.

İTTİFAK

Yayınladıkları 10 maddelik bildirge ile Türkiye’nin önünü açmak için çalışmalar tüm hızı ile sürdürülüyor. Önce maddeleri sıralayalım sonra da 2002 den günümüze kısa bir yolculuk yapalım.

Maddeler;

… Millet İttifakının temel ilkeler ve hedefler bildirgesi, şu başlıklardan oluşuyor.
… Kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı güçlendirilmiş parlamenter sistem,
… Özgürlükçü kamu düzeni,
… Her türlü ayrımcılığa son verecek çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü demokrasi,
… Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü,
… Din ve vicdan özgürlüğü,
… Toplumsal barış ve tarafsız/bağımsız yargı önünde hesap verirlilik,
… Sosyal devlet ve gelir adaleti,
… Siyasi etik reformu,
… Etkin ve itibarlı dış politika.

SLOGANLAR ve MİLLET

Minik ortağın abisi, 2002 seçimlerinden günümüze;

… Aydınlığa Açık Karanlığa Kapalı, Yakın Işıkları Türkiye Aydınlansın, Birlikte Başardık Yarım Bırakma
… Türkiye İçin İnandığın Yolda Yürü, Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye
… Yaparsa Yine Ak Parti Yapar, Durmak Yok Yola Devam, Türkiye İçin Güven ve İstikrar
… Memleket İşi Gönül İşi, Tek Başına İş Başına, Millet Karar Verecek İstikrar Sürecek
… Doğru Karar İstikrar, Hep Birlikte Yeni Türkiye…

ÇANLAR ÇALIYOR, NAS NAS! gibi sloganları ile 20 yıldır iktidarı elinde bulundururken, minik ortak en hafifi senden muhtar bile olmaz dediği ağıza alınmayacak laflarla suçladığı abisini şimdi kucaklıyor, şaka gibi. Kendi bekasını beka sorunu olarak görmüş sanırım. Cumhur ittifakı için ise son günlerde aldığı yanlış kararlar ile tehlike çanları çaldı. ‘Nas var Nas ve ekonominin kitabını yazdık’ nidaları işe yaramadı. Yaptığına bin pişman ama nafile tüp macundan çıktı bir kere, geri girmiyor.

ŞEYTAN GÖRMÜŞ

Geldiğimiz noktada AKP nin, Eylül 2021 de Merkez Bankası para politikasında değişikliğe giderek 19 olan politika faiz oranını 14 puana indirmesi ile birlikte Türkiye piyasaları allak bullak oldu, adeta şeytan görmüşe döndü.

KALBİMİZE SIKTI

Amerikan Merkez bankasının faiz oranlarını artırıp piyasadan dolar çekeceğini ilan ettiği Dünya ekonomisinde, Türkiye hariç diğer ülkeler faiz oranlarını yükseltip kendi paralarının değerini korurken, görevi piyasa istikrarını sağlamak ve korumak olan sözde bağımsız Merkez Bankası FAİZ ORANLARINI DÜŞÜREREK TOPUK DEĞİL, TAM DA KALBİMİZE SIKTI. Vakit geç değil, çözüm var.

HAZİNE ZORDA

Eylül ayı başında 8.300 TL. olan dolar kuru, faiz oranlarının düşürülmesi ile birlikte hızla değer kaybetmeye başladı. Türk parasının değer kaybı 8 ayda yüzde 100’ü aştı. Enflasyon fırladı, ihracat artacak derken ithalat solladı, ilk 4 ayda açık 32 milyar doları buldu. Cari açık kapanacak beklentisi halka sunulurken Merkez bankası rezervleri, yapılan swap anlaşmaları dahil, eksi 60 MİLYAR DOLARI BULDU. Kur Korumalı Mevduatın işe yaramadığını kör cahil bile bilirken, uygulandı ve Hazinenin boynuna ateşten bir halka borç olarak takıldı. Umurlarında değil.

SEÇMEN BEZDİ

Sözde ekonomi kurmayları ise yaptıkları güncellemeler ile günü kurtarmaya çalışıyor. Gözlerinin ışıltısı ile, Türkiye’yi yönetmek isteyen Bakan Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Kavcı’nın, koltuğa oturur oturmaz yaptıkları açıklamalar ile, kendilerine duyulan güvensizlik, her geçen gün artarak, piyasaları ve halkı, canından bezdirdi. Türk lirası değer kaybının, nerede duracağını bilmiyorlar. Milli gelir artacak söylemlerine inanan seçmenler, büyük hayal kırıklığına uğradı, bezdi, çocuklarının yüzüne bakamıyor. Türk Milleti her geçen gün fakirleşti ve fakirleşiyor. Ekonomi hedeflerinin tutmasını bırakın önümüzdeki 3-6 ay sonrasına projeksiyon tutamıyorlar. İş Dünyası, Oda Başkanları ve sivil toplum örgütleri çok rahatsız.

GELİR ARTIRICI POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR!

Faiz oranlarının yüksekliğinden yakınmadığı, oturmuş bir kar marjı ile piyasaların çalıştığı, herkesin imkanlar ölçüsünde üretim ve ticaretini yaptığı bir Reel piyasa vardı. Şimdi yok oldu. Herkes kafasına göre bir fiyat belirlemiş, yüksek kar oranlarına karşı kontrol mekanizmaları çalışmaz duruma gelmiştir. Sabit gelirliler için gelir artırıcı politikalara ihtiyaç vardır.

NASIL BİR TÜRKİYE ?

Beton yığını, eş aldatmaları, mafya vari yöntemlere özendirici tv dizileri ve neredeyse yabancı istilası denebilecek yeni bir Türkiye çalışmaları!... Homojen yapısı bozulmamış, Yeşilçam filmlerinde izlediğimiz aile ve kişisel yardımseverlik duygularının aşılandığı, yerli ve milli sanayi kuruluşlarının özelleştirme teraneleri ile peşgeş çekilmediği, kanla silahla korunan gayrimenkullerinin, yabancılara dolar karşılığı satılmadığı, sanayinin korunduğu, kendi enerjisini, gıdasını ve akaryakıtını kendisi üretebilen bir Türkiye’yi tercih ederim. Bu sefer vatandaş sloganlara kanmayıp, cebindeki akrep ve yılanı öldürüp, sofrasına aş, eşine, çocuğuna iş, emeklisine ve çalışanına açlık sınırın da üzerinde gelir sağlayacağına inandığı, dilenci durumuna düşüren politikaları ret eden iktidarı iş başına getirecektir. Siyasilerin samimiyetten uzak, el sıkışmalı sosyal medya pozlarına kanarak değer verip vermeyeceklerini ise göreceğiz.

BELLİ DEĞİL

Parası olanın mı, fikri olanın mı, yoksa hem parası hem fikri olup, Halkın derdine çözüm bulanın mı ya da parasızın mı Millet Vekili olacağına, önce taşra teşkilatları mı, sonra Genel Başkanlar mı karar verecek henüz belli değil. Hazineden aldıkları yardıma ilave siyaset için partiye masrafları karşılayacak paralı aday mı revaçta olduğunu, Demokrasi ve Adaletten bahseden tüm parti yönetimleri karar verecek. Kendi ihtiraslarına kurban giderler ise bu memlekette daha çok yolsuzluk, rüşvet, kayırmaca, kollamaca haberlerini de basından izleriz. Neden mi? Millet Vekili olabilmek için astronomik rakamları harcayacak olan adaylar, Milletvekili olunca elbette ki meyvesini alacak anlayışı hakim günümüzde. Sizce doğru mu? Neden?

Son söz; Tüyü bitmedik yetimin hakkını koruyacak, ülkemi kalkındıracak, bilim ışığında barışçı, namuslu, cesur, iyi kişilerin seçilmeleri en büyük temennimdir. Şurası kesin, bu iktidarın Cumhur İttifakı mı, Millet ittifakı mı olacağına, enflasyon altında inim inleyen, yabancılardan iş bulamayan evine aş götüremeyen Türk Yurttaşı karar verecektir.