Escort Bayan Pendik bayan escort istanbul Escort Alanya Bursa rus escort eskişehir escort

5 kentin Baro Başkanı da aynı görüşte: Millet Bahçesi Burdur Gölü için son derece tehlikelidir

Gündem (Bomba15) - Doğukan Acar | 07.03.2023 - 14:30, Güncelleme: 07.03.2023 - 14:30
 

5 kentin Baro Başkanı da aynı görüşte: Millet Bahçesi Burdur Gölü için son derece tehlikelidir

Burdur Barosu Başkanı Av. Ramazan Gedik yaptığı yazılı açıklamada, ''Hiç kimse inkar edemez ki Burdur, Burdur Gölü varsa vardır. Burdur Gölü varsa Göller Yöresi vardır. O nedenle Baro Başkanları olarak açıklıkla ifade etmek isteriz ki bu alanda ihtiyacımız olan, şu an askıya çıkarılan plan tadilatıyla ilan edilen Millet Bahçesi projesi değildir. Beklentimiz Göl’ün su kaynaklarının önünün açılmasına ve korunmasına yönelik projeler üretilmesidir'' dedi. Burdur'da yapılması planlanan Millet Bahçesinin Burdur Gölü için tehlike olduğunu belirten açıklamaya komşu illerimiz olan Isparta Muğla Denizli ve Antalya Baroları da imza attı.
Yapılan açıklama şu şekilde    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 07.02.2023 tarih ve 5708597 sayılı Olur'u ile onaylanan Burdur İli, Merkez Bahçelievler Mahallesi Millet Bahçesi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planları 17/02/2023 tarihinden başlamak üzere 30 (otuz) gün süreyle Burdur Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ilan panosuna asıldığı ilan edilmiştir.    Planlama, Bahçeşehir Kolejinin önünden, yakında açılması beklenen Devlet Hastanesinin önüne kadar devam eden, Burdur Gölünün bitişiğinde 122.247,00 m² lik alanı kapsamaktadır. Bakanlık açıklamasında, belirlenen alanda kentin rekreasyon ihtiyacının karşılanması ve sosyal yaşamına destek olması amacıyla millet bahçesi yapılarak “Açık ve Yeşil Alanları” ile “Sosyal Altyapı” miktarını, dolayısıyla da yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak mekânsal planlarının hazırlanmasının amaçlandığı belirtilmektedir.    Bizler, Burdur ve Burdur iline sınırı olan illerin Baro Başkanları olarak bu haliyle Millet Bahçesi yer seçiminin son derece sakıncalı, Burdur Gölü için tehlikeli ve tahrip edici olduğunu kamuoyuna duyurmak istiyoruz.    Bilindiği gibi Burdur ilimiz, Burdur Gölü ile birlikte anılan bir kentimizdir. Ama bu Göl yalnızca Burdur ili için değil, Isparta, Denizli, Antalya, Muğla, Afyonkarahisar, Konya gibi pek çok yerleşim alanına uzanan; Salda, Karataş, Yarışlı, Gölhisar, Yazır, Eğridir ve Gölcük  Gölleri başta olmak üzere, birbirine yakın çok sayıda gölün bulunduğu bölgede, faunası, florası, endemik türleri, yaban hayatı, kuş türleri açısından önemli olduğu kadar yöre insanının yaşantısı üzerinde de dolaysız bir etkiye sahiptir. Göller Yöresinin merkezinde yer almakta ve bu alanın en işlevsel özelliklerine sahip olan Burdur Gölü, Türkiye’nin de en büyük göllerindendir ve Havzasında barındırdığı canlılar için son derece önemli yaşam alanıdır.    Milyonlarca yıllık geçmişe sahip olan Burdur Gölü çevresiyle bir bütün olup, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarıyla, mikro klima ve iklimin güvencesidir. Gölün kıyı kesimleri nemin en önemli kaynağını oluşturmaktadır. Burdur Havzasında gölün daralması, mikro- makro klimanın değişimi bize normalde geniş bir bölgede yetiştirilemeyen belli başlı bitkilerin küçük alanlarda yetiştirilebilmesi için imkan sağlar. Bu Burdur’un tarım ürünlerinin üretimi- kalitesiyle, havzanın, kentin sağlığı, nefes alabilmesi bakımından çok önemlidir. Çünkü yağışın azalması, buharlaşmanın ve sıcaklığın artması doğal beslenim dengesinin bozulmasında önemli rol oynamaktadır. Bununla birlikte sadece iklim elemanlarındaki bu değişiklikler gölün seviye ve alan kayıplarını açıklamak için yeterli değildir. Bu nedenle insan kaynaklı müdahalelerin önemi daha da artmaktadır. Burdur Gölü’nün suyu tuzlu olsa da, korunan kıyı-sahil alanlarının sağlayacağı mikro-makro klima (yağışların) yanı sıra içme kullanma suyunun da kaynağı- güvencesidir. İnsan baskısı altında olan doğal su kaynaklarının bulunduğu ortamda sıcaklığın bırakın 1-2 C derece artmasını- 0.5 C derecelik değişimi "geri dönüşü" olmayan tehlikelere neden olabileceği unutulmamalıdır.    Burdur Gölü Havzasında da ürün ve iklim bakımından bu tehlikeler yaşanmaktadır. Bugün ise Burdur Gölü’nü besleyen su kaynaklarına barajlar, bentler, rastgele açılan su kuyuları ile müdahale edilmektedir. Su kullanımını artıran zirai, sanayi işletmelerinde izlenen tercihler ile bütün bu yöreyi ahtapot gibi saran mermer ocakları, maden ocakları faaliyetleri Burdur Gölünün başlıca zararlılarıdır. İklim krizi ile ortaya çıktığı gibi su, sulak alanlarımız ve su kaynaklarımız üzerinde gösterilmesi gereken olağanüstü hassasiyet yerine, yalnızca daha çok para kazanmaya odaklı yaklaşımlar sonucu Burdur Gölü’nün can çekişmekte olduğu bilim insanlarının ortaya koyduğu tespitlerle hepimizin ortak kanısı haline gelmiştir.    Hiç kimse inkar edemez ki Burdur, Burdur Gölü varsa vardır. Burdur Gölü varsa Göller Yöresi vardır. O nedenle Baro Başkanları olarak açıklıkla ifade etmek isteriz ki bu alanda ihtiyacımız olan, şu an askıya çıkarılan plan tadilatıyla ilan edilen MİLLET BAHÇESİ PROJESİ değildir. Beklentimiz Göl’ün su kaynaklarının önünün açılmasına ve korunmasına yönelik projeler üretilmesidir.    Bu yapılmadığı gibi giderek artan insan baskı ve uygulamaları nedeniyle göz göre göre Burdur Gölü yok edilme sürecine girmiştir. Önemle altını çizmek isteriz ki Göl yoksa havza yok, su yok, tarım yok, Burdur yok!    Yüzyılların mirası ve havzası göz önüne alınarak belirlenmesi gereken “GÖL KIYI KENAR ÇİZGİSİNİN” siyasi kararlarla ve sırf bu alanı imara açarak yapılaşmak amacıyla sürekli geri çekilmesi, ekosistem kıyımından başka bir anlama gelmemektedir.    Göllerin suyu gibi kıyı ve sahil alanları gölün her su kotu değişiminde(azalmasında), kuruyan alanlardaki göle doğru uzanan yeni kıyı kenar çizgisi-kıyı ve sahil alanlarının yeniden belirlenmesi çok tehlikelidir. Göl kıyısındaki, karasal alanlarındaki nemin azalması suyun azalması demektir. Çünkü ne kadar geniş alanda suyun çevrimi olursa iklimin kararlığı ve dengesi olur. Kıyılarda göl çekildikçe yapılan düzenlemeler o alanın aşırı kurak olmasına neden olmaktadır. Nemin azalması, su kıtlığı ve kuraklık, yoksulluğu ve ekonomik büyümeyi, sağlığı ve refahı ve çevreyi etkiler. Mahsuller tükenir, hayvanlar ölür, aileler gıda kıtlığı ve kıtlıkla karşı karşıya kalır, insanlar göçe zorlanır ve çatışmalar çıkar. Burdur Göl havzasında önceki yıllarda, eşelediğinizde su çıkan topraklarda artık 100-200 metre yeraltına doğru inilmesine rağmen suya rastlanmamasının nedeni; gölün doğal yapı ve doğal döngüsüne yapılan müdahalelerdir.    Burdur Gölü Havzasını kendi bütünlüğü içinde değerlendirmeyen “MİLLET BAHÇESİ PROJESİ” Burdur Gölü ekosistemini dikkate almadığı gibi, onu gözden çıkardığını ortaya koymaktadır.    Plan raporunda Ekolojik etkileme sınırı ve Tampon Bölgesi etütleri yoktur.    Bu alanın, Sulak alan olması, Yaban hayatı barındırması, kuş cenneti olması ve bitki örtüsü itibariyle müdahalede bulunamayacağımızı uluslararası sözleşme ile taahhüt etmiş bulunuyoruz.    Bu nedenlerle Burdur Gölü 13.07.1994 yılında “Ramsar Alanı” olarak ilan edilmiştir.    Burdur Gölü ve çevresinde 38.125 ha’lık alan ise 1993 yılında Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’nce "Yaban Hayatı Koruma Sahası" olarak ilan edilmiştir. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25.05.1998 tarih ve 3834 sayılı kararıyla planlama alanının bir kısmı “Doğal Sit Alanı” statüsündedir. Bu kararda Burdur Gölünün içerdiği faunanın özelliği, topoğrafyası, varoluşu, doğal özellikleri nedeniyle korunması gerekli tabiat varlığı niteliğinde olup, sahip olduğu ekolojik önemi nedeniyle de Ramsar Sözleşmesi gereği de koruma altına alınmıştır.    Mevcut Ramsar sınırları geliştirilerek 1/25.000ölçekte belirlendiği şekilde 1.Derece Doğal Sit Alanı ve Göl kıyısında belirlenen arkeolojik alanların da “1.Derece Arkeolojik Sit Alanı” olarak belirlenmiş ve buna yönelik önlemlerin alınması, arıtma tesisleri yapımının gerekliliğine işaret edilmiştir. Koruma Amaçlı olduğu açıklanan 1/5.000 ve 1/1.000 lik Nazım ve Uygulama İmar  planlarının önemli bir kısmının 1.Derece Doğal Sit Alanı içinde kaldığı görülmektedir. “MİLLET BAHÇESİ” ile bütün bu değerlere zarar verileceği (A Grubu ) uzman raporu ile sabit hale gelmiştir.    Bu raporda açıkça projede öngörülen yapılaşmaları, insan hareketleri ve aydınlatma sonucu ortaya çıkacak olumsuz durumların Sulak alanların korunması yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu, Hassas Koruma Bölgesi için belirlenen hususlara uyulmadığı, projeyi hazırlayanlar tarafından alınan Jeolojik raporda bile “Özel Önlemli Alan” olduğu belirtilen, şişme, oturma açısından sorunlu (zeminin iyi olmadığı) bir alanda gerekli önlemlerin ve bölgenin depremselliğinin dikkate alınmadığı, olumsuz görüş belirten kamu kurumlarının görüşlerinin de karşılıksız bırakıldığı, bu nedenlerle ilgili mevzuata, Planlama kriterlerine ve Şehircilik kriterlerine aykırı olduğu için iptal edilmesi gerektiği ortaya konulmuştur.    Burdur ve Burdur iline sınır olan illerin Baro Başkanları olarak bizlerin de görüşü bu doğrultudadır.    Bu haliyle Millet Bahçesi projesi Burdur Gölü Ekosistemine daha da zarar verecektir. Tercihimiz bu nedenle BURDUR GÖLÜ’NDEN YANADIR.    Yapılacak projelerin Burdur Gölü Havzasını, kendi bütünlüğü  ve doğası içinde değerlendirmesi zorunludur. Şu andaki “MİLLET BAHÇESİ PROJESİ” Burdur Gölü ekosistemini dikkate almadığı gibi, onu gözden çıkardığını ortaya koymaktadır.    Burdur Gölü’nün nefes alması, kendisine gelmesi ise çevresine bağlıdır. Enerjimiz, yapacağımız ekonomik harcamalar daha çok Burdur Gölü’nün iyileştirilmesi, su kaynakları ile buluşmasına yönelik olmalıdır. Çünkü Burdur Gölü çevresiyle birlikte eşsiz bir tabiat alanı, canlı yaşam müzesi ve doğal bahçedir. Hepimize düşen öncelikli görev bu değerimize sahip çıkmak, korumak ve ömrüne ömür katmak olmalıdır.    Bu nedenlerle henüz kesinleşmemiş olmasına karşın şantiye faaliyetlerine başlanan bu projenin durdurulması ve geri çekilmesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.   Av. Ramazan Gedik Burdur Barosu Başkanı   Av. Hüseyin Geçilmez Antalya Barosu Başkanı   Av. Adnan Demirdöğer Denizli Barosu Başkanı   Av. Ünsal Çankaya Isparta Barosu Başkanı   Av. Levent Akgün Muğla Barosu Başkanı  
Burdur Barosu Başkanı Av. Ramazan Gedik yaptığı yazılı açıklamada, ''Hiç kimse inkar edemez ki Burdur, Burdur Gölü varsa vardır. Burdur Gölü varsa Göller Yöresi vardır. O nedenle Baro Başkanları olarak açıklıkla ifade etmek isteriz ki bu alanda ihtiyacımız olan, şu an askıya çıkarılan plan tadilatıyla ilan edilen Millet Bahçesi projesi değildir. Beklentimiz Göl’ün su kaynaklarının önünün açılmasına ve korunmasına yönelik projeler üretilmesidir'' dedi. Burdur'da yapılması planlanan Millet Bahçesinin Burdur Gölü için tehlike olduğunu belirten açıklamaya komşu illerimiz olan Isparta Muğla Denizli ve Antalya Baroları da imza attı.

Yapılan açıklama şu şekilde

   Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 07.02.2023 tarih ve 5708597 sayılı Olur'u ile onaylanan Burdur İli, Merkez Bahçelievler Mahallesi Millet Bahçesi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği ve İlave Uygulama İmar Planları 17/02/2023 tarihinden başlamak üzere 30 (otuz) gün süreyle Burdur Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ilan panosuna asıldığı ilan edilmiştir.

   Planlama, Bahçeşehir Kolejinin önünden, yakında açılması beklenen Devlet Hastanesinin önüne kadar devam eden, Burdur Gölünün bitişiğinde 122.247,00 m² lik alanı kapsamaktadır. Bakanlık açıklamasında, belirlenen alanda kentin rekreasyon ihtiyacının karşılanması ve sosyal yaşamına destek olması amacıyla millet bahçesi yapılarak “Açık ve Yeşil Alanları” ile “Sosyal Altyapı” miktarını, dolayısıyla da yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak mekânsal planlarının hazırlanmasının amaçlandığı belirtilmektedir.

   Bizler, Burdur ve Burdur iline sınırı olan illerin Baro Başkanları olarak bu haliyle Millet Bahçesi yer seçiminin son derece sakıncalı, Burdur Gölü için tehlikeli ve tahrip edici olduğunu kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

   Bilindiği gibi Burdur ilimiz, Burdur Gölü ile birlikte anılan bir kentimizdir. Ama bu Göl yalnızca Burdur ili için değil, Isparta, Denizli, Antalya, Muğla, Afyonkarahisar, Konya gibi pek çok yerleşim alanına uzanan; Salda, Karataş, Yarışlı, Gölhisar, Yazır, Eğridir ve Gölcük  Gölleri başta olmak üzere, birbirine yakın çok sayıda gölün bulunduğu bölgede, faunası, florası, endemik türleri, yaban hayatı, kuş türleri açısından önemli olduğu kadar yöre insanının yaşantısı üzerinde de dolaysız bir etkiye sahiptir. Göller Yöresinin merkezinde yer almakta ve bu alanın en işlevsel özelliklerine sahip olan Burdur Gölü, Türkiye’nin de en büyük göllerindendir ve Havzasında barındırdığı canlılar için son derece önemli yaşam alanıdır.

   Milyonlarca yıllık geçmişe sahip olan Burdur Gölü çevresiyle bir bütün olup, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarıyla, mikro klima ve iklimin güvencesidir. Gölün kıyı kesimleri nemin en önemli kaynağını oluşturmaktadır. Burdur Havzasında gölün daralması, mikro- makro klimanın değişimi bize normalde geniş bir bölgede yetiştirilemeyen belli başlı bitkilerin küçük alanlarda yetiştirilebilmesi için imkan sağlar. Bu Burdur’un tarım ürünlerinin üretimi- kalitesiyle, havzanın, kentin sağlığı, nefes alabilmesi bakımından çok önemlidir. Çünkü yağışın azalması, buharlaşmanın ve sıcaklığın artması doğal beslenim dengesinin bozulmasında önemli rol oynamaktadır. Bununla birlikte sadece iklim elemanlarındaki bu değişiklikler gölün seviye ve alan kayıplarını açıklamak için yeterli değildir. Bu nedenle insan kaynaklı müdahalelerin önemi daha da artmaktadır. Burdur Gölü’nün suyu tuzlu olsa da, korunan kıyı-sahil alanlarının sağlayacağı mikro-makro klima (yağışların) yanı sıra içme kullanma suyunun da kaynağı- güvencesidir. İnsan baskısı altında olan doğal su kaynaklarının bulunduğu ortamda sıcaklığın bırakın 1-2 C derece artmasını- 0.5 C derecelik değişimi "geri dönüşü" olmayan tehlikelere neden olabileceği unutulmamalıdır.

   Burdur Gölü Havzasında da ürün ve iklim bakımından bu tehlikeler yaşanmaktadır.

Bugün ise Burdur Gölü’nü besleyen su kaynaklarına barajlar, bentler, rastgele açılan su kuyuları ile müdahale edilmektedir. Su kullanımını artıran zirai, sanayi işletmelerinde izlenen tercihler ile bütün bu yöreyi ahtapot gibi saran mermer ocakları, maden ocakları faaliyetleri Burdur Gölünün başlıca zararlılarıdır. İklim krizi ile ortaya çıktığı gibi su, sulak alanlarımız ve su kaynaklarımız üzerinde gösterilmesi gereken olağanüstü hassasiyet yerine, yalnızca daha çok para kazanmaya odaklı yaklaşımlar sonucu Burdur Gölü’nün can çekişmekte olduğu bilim insanlarının ortaya koyduğu tespitlerle hepimizin ortak kanısı haline gelmiştir.

   Hiç kimse inkar edemez ki Burdur, Burdur Gölü varsa vardır. Burdur Gölü varsa Göller Yöresi vardır. O nedenle Baro Başkanları olarak açıklıkla ifade etmek isteriz ki bu alanda ihtiyacımız olan, şu an askıya çıkarılan plan tadilatıyla ilan edilen MİLLET BAHÇESİ PROJESİ değildir. Beklentimiz Göl’ün su kaynaklarının önünün açılmasına ve korunmasına yönelik projeler üretilmesidir.

   Bu yapılmadığı gibi giderek artan insan baskı ve uygulamaları nedeniyle göz göre göre Burdur Gölü yok edilme sürecine girmiştir. Önemle altını çizmek isteriz ki Göl yoksa havza yok, su yok, tarım yok, Burdur yok!

   Yüzyılların mirası ve havzası göz önüne alınarak belirlenmesi gereken “GÖL KIYI KENAR ÇİZGİSİNİN” siyasi kararlarla ve sırf bu alanı imara açarak yapılaşmak amacıyla sürekli geri çekilmesi, ekosistem kıyımından başka bir anlama gelmemektedir.

   Göllerin suyu gibi kıyı ve sahil alanları gölün her su kotu değişiminde(azalmasında), kuruyan alanlardaki göle doğru uzanan yeni kıyı kenar çizgisi-kıyı ve sahil alanlarının yeniden belirlenmesi çok tehlikelidir. Göl kıyısındaki, karasal alanlarındaki nemin azalması suyun azalması demektir. Çünkü ne kadar geniş alanda suyun çevrimi olursa iklimin kararlığı ve dengesi olur. Kıyılarda göl çekildikçe yapılan düzenlemeler o alanın aşırı kurak olmasına neden olmaktadır. Nemin azalması, su kıtlığı ve kuraklık, yoksulluğu ve ekonomik büyümeyi, sağlığı ve refahı ve çevreyi etkiler. Mahsuller tükenir, hayvanlar ölür, aileler gıda kıtlığı ve kıtlıkla karşı karşıya kalır, insanlar göçe zorlanır ve çatışmalar çıkar. Burdur Göl havzasında önceki yıllarda, eşelediğinizde su çıkan topraklarda artık 100-200 metre yeraltına doğru inilmesine rağmen suya rastlanmamasının nedeni; gölün doğal yapı ve doğal döngüsüne yapılan müdahalelerdir.

   Burdur Gölü Havzasını kendi bütünlüğü içinde değerlendirmeyen “MİLLET BAHÇESİ PROJESİ” Burdur Gölü ekosistemini dikkate almadığı gibi, onu gözden çıkardığını ortaya koymaktadır.

   Plan raporunda Ekolojik etkileme sınırı ve Tampon Bölgesi etütleri yoktur.

   Bu alanın, Sulak alan olması, Yaban hayatı barındırması, kuş cenneti olması ve bitki örtüsü itibariyle müdahalede bulunamayacağımızı uluslararası sözleşme ile taahhüt etmiş bulunuyoruz.

   Bu nedenlerle Burdur Gölü 13.07.1994 yılında “Ramsar Alanı” olarak ilan edilmiştir.

   Burdur Gölü ve çevresinde 38.125 ha’lık alan ise 1993 yılında Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’nce "Yaban Hayatı Koruma Sahası" olarak ilan edilmiştir. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25.05.1998 tarih ve 3834 sayılı kararıyla planlama alanının bir kısmı “Doğal Sit Alanı” statüsündedir. Bu kararda Burdur Gölünün içerdiği faunanın özelliği, topoğrafyası, varoluşu, doğal özellikleri nedeniyle korunması gerekli tabiat varlığı niteliğinde olup, sahip olduğu ekolojik önemi nedeniyle de Ramsar Sözleşmesi gereği de koruma altına alınmıştır.

   Mevcut Ramsar sınırları geliştirilerek 1/25.000ölçekte belirlendiği şekilde 1.Derece Doğal Sit Alanı ve Göl kıyısında belirlenen arkeolojik alanların da “1.Derece Arkeolojik Sit Alanı” olarak belirlenmiş ve buna yönelik önlemlerin alınması, arıtma tesisleri yapımının gerekliliğine işaret edilmiştir. Koruma Amaçlı olduğu açıklanan 1/5.000 ve 1/1.000 lik Nazım ve Uygulama İmar  planlarının önemli bir kısmının 1.Derece Doğal Sit Alanı içinde kaldığı görülmektedir. “MİLLET BAHÇESİ” ile bütün bu değerlere zarar verileceği (A Grubu ) uzman raporu ile sabit hale gelmiştir.

   Bu raporda açıkça projede öngörülen yapılaşmaları, insan hareketleri ve aydınlatma sonucu ortaya çıkacak olumsuz durumların Sulak alanların korunması yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğu, Hassas Koruma Bölgesi için belirlenen hususlara uyulmadığı, projeyi hazırlayanlar tarafından alınan Jeolojik raporda bile “Özel Önlemli Alan” olduğu belirtilen, şişme, oturma açısından sorunlu (zeminin iyi olmadığı) bir alanda gerekli önlemlerin ve bölgenin depremselliğinin dikkate alınmadığı, olumsuz görüş belirten kamu kurumlarının görüşlerinin de karşılıksız bırakıldığı, bu nedenlerle ilgili mevzuata, Planlama kriterlerine ve Şehircilik kriterlerine aykırı olduğu için iptal edilmesi gerektiği ortaya konulmuştur.

   Burdur ve Burdur iline sınır olan illerin Baro Başkanları olarak bizlerin de görüşü bu doğrultudadır.

   Bu haliyle Millet Bahçesi projesi Burdur Gölü Ekosistemine daha da zarar verecektir. Tercihimiz bu nedenle BURDUR GÖLÜ’NDEN YANADIR.

   Yapılacak projelerin Burdur Gölü Havzasını, kendi bütünlüğü  ve doğası içinde değerlendirmesi zorunludur. Şu andaki “MİLLET BAHÇESİ PROJESİ” Burdur Gölü ekosistemini dikkate almadığı gibi, onu gözden çıkardığını ortaya koymaktadır.

   Burdur Gölü’nün nefes alması, kendisine gelmesi ise çevresine bağlıdır. Enerjimiz, yapacağımız ekonomik harcamalar daha çok Burdur Gölü’nün iyileştirilmesi, su kaynakları ile buluşmasına yönelik olmalıdır. Çünkü Burdur Gölü çevresiyle birlikte eşsiz bir tabiat alanı, canlı yaşam müzesi ve doğal bahçedir. Hepimize düşen öncelikli görev bu değerimize sahip çıkmak, korumak ve ömrüne ömür katmak olmalıdır.

   Bu nedenlerle henüz kesinleşmemiş olmasına karşın şantiye faaliyetlerine başlanan bu projenin durdurulması ve geri çekilmesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

 

Av. Ramazan Gedik

Burdur Barosu Başkanı

 

Av. Hüseyin Geçilmez

Antalya Barosu Başkanı

 

Av. Adnan Demirdöğer

Denizli Barosu Başkanı

 

Av. Ünsal Çankaya

Isparta Barosu Başkanı

 

Av. Levent Akgün

Muğla Barosu Başkanı

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Bayan Escort Adana Bayan Escort Çukurova Bayan Escort Seyhan Bayan Escort Ankara Bayan Escort Etimesgut Bayan Escort Polatlı Bayan Escort Çankaya Bayan Escort Mamak Bayan Escort Sincan Bayan Escort Keçiören Bayan Escort Haymana Bayan Escort Pursaklar Bayan Escort Antalya Bayan Escort Kaş Bayan Escort Kumluca Bayan Escort Alanya Bayan Escort Manavgat Bayan Escort Muratpaşa Bayan Escort Kemer Bayan Escort Konyaaltı Bayan Escort Bursa Bayan Escort Eskişehir Bayan Escort Gaziantep Bayan Escort Şehitkamil Bayan Escort Şahinbey Bayan Escort Nizip Bayan Escort İstanbul Bayan Escort Kadıköy Bayan Escort Bağcılar Bayan Escort Kağıthane Bayan Escort Tuzla Bayan Escort Beyoğlu Bayan Escort Avcılar Bayan Escort Beşiktaş Bayan Escort Maltepe Bayan Escort Bakırköy Bayan Escort Merter Bayan Escort Fulya Bayan Escort Çatalca Bayan Escort Bayrampaşa Bayan Escort Sultanbeyli Bayan Escort Sarıyer Bayan Escort Esenler Bayan Escort Kartal Bayan Escort Ümraniye Bayan Escort Başakşehir Bayan Escort Şişli Bayan Escort Üsküdar Bayan Escort Kurtköy Bayan Escort Kayaşehir Bayan Escort Sancaktepe Bayan Escort Fatih Bayan Escort Küçükçekmece Bayan Escort Esenyurt Bayan Escort Nişantaşı Bayan Escort Pendik Bayan Escort Mecidiyeköy Bayan Escort Güngören Bayan Escort Büyükçekmece Bayan Escort Şerifali Bayan Escort Eyüpsultan Bayan Escort Ataşehir Bayan Escort Beykoz Bayan Escort Bahçelievler Bayan Escort Beylikdüzü Bayan Escort Zeytinburnu Bayan Escort Çekmeköy Bayan Escort İzmir Bayan Escort Konak Bayan Escort Bayraklı Bayan Escort Buca Bayan Escort Balçova Bayan Escort Çeşme Bayan Escort Çiğli Bayan Escort Bergama Bayan Escort Gaziemir Bayan Escort Urla Bayan Escort Karşıyaka Bayan Escort Bornova Bayan Escort Kayseri Bayan Escort Kocaeli Bayan Escort İzmit Bayan Escort Gebze Bayan Escort Malatya Bayan Escort Manisa Bayan Escort Mersin Bayan Escort Erdemli Bayan Escort Mezitli Bayan Escort Akdeniz Bayan Escort Yenişehir Bayan Escort Silifke Bayan Escort Anamur Bayan Escort Muğla Bayan Escort Dalaman Bayan Escort Datça Bayan Escort Bodrum Bayan Escort Marmaris Bayan Escort Fethiye Bayan Escort Milas Bayan Escort Samsun Bayan Escort İlkadım Bayan Escort Atakum Bayan Escort Adıyaman Bayan Escort Afyonkarahisar Bayan Escort Ağrı Bayan Escort Aksaray Bayan Escort Amasya Bayan Escort Ardahan Bayan Escort Artvin Bayan Escort Aydın Bayan Escort Balıkesir Bayan Escort Bartın Bayan Escort Batman Bayan Escort Bayburt Bayan Escort Bilecik Bayan Escort Bingöl Bayan Escort Bitlis Bayan Escort Bolu Bayan Escort Burdur Bayan Escort Çanakkale Bayan Escort Çankırı Bayan Escort Çorum Bayan Escort Denizli Bayan Escort Diyarbakır Bayan Escort Düzce Bayan Escort Edirne Bayan Escort Elazığ Bayan Escort Erzincan Bayan Escort Erzurum Bayan Escort Giresun Bayan Escort Gümüşhane Bayan Escort Hakkari Bayan Escort Hatay Bayan Escort Iğdır Bayan Escort Isparta Bayan Escort Kahramanmaraş Bayan Escort Karabük Bayan Escort Karaman Bayan Escort Kars Bayan Escort Kastamonu Bayan Escort Kırıkkale Bayan Escort Kırklareli Bayan Escort Kırşehir Bayan Escort Kilis Bayan Escort Konya Bayan Escort Kütahya Bayan Escort Mardin Bayan Escort Muş Bayan Escort Nevşehir Bayan Escort Niğde Bayan Escort Ordu Bayan Escort Osmaniye Bayan Escort Rize Bayan Escort Sakarya Bayan Escort Siirt Bayan Escort Sinop Bayan Escort Sivas Bayan Escort Şanlıurfa Bayan Escort Şırnak Bayan Escort Tekirdağ Bayan Escort Tokat Bayan Escort Trabzon Bayan Escort Tunceli Bayan Escort Uşak Bayan Escort Van Bayan Escort Yalova Bayan Escort Yozgat Bayan Escort Zonguldak
Okuyucu Yorumları (4 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bomba15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
mehmet doğru
(07.03.2023 15:32 - #3312)
Her hizmete karşı çıkarsınız istemezükçüler. Bahçe yapıldığında da ellerinizde bira ilk önce siz yer kaparsınız. Kentsel dönüşüme de karşıydınız. Sizi gidi solcular.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bomba15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tuzsuz Deli Bekir
(07.03.2023 18:51 - #3313)
Seçim yaklaştîkça sesler çıkmaya başladı.Adaylık başvuruları yaklaşıyor demek ki.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bomba15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mantık
(07.03.2023 20:11 - #3314)
Herkes kendi meslek branşıyla ilgili işlere karışması daha doğru olacağı kanısındayım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bomba15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sabri Küçük
(08.03.2023 16:06 - #3319)
bu yalancı zihniyet tüm türkiye için çok tehlikeli çok
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bomba15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.